Düşünce ve ifade özgürlüğünde ülkemizde sıkıntılı bir sürecin yaşandığına dikkat çeken EGD Yönetim Kurulu Başkanı Günay, yönetim kurulu adına şu yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:

“Değerli meslektaşlarım Bugün bizlerin çok anlamlı ve önemli bir günümüzü kutlamak için bir araya geldik. Bugün, Basında Sansürün kaldırılışının 106.yıldönümünü kutluyoruz.

Ancak, Anayasamızda,’’Basın hürdür, Sansür edilemez’’ maddesine rağmen günümüzün siyasal demokrasisi uygulamasında siyasal iktidar ve onların yereldeki uzantılarının adı ne olursa olsun dolaylı ya da dolaysız sansürleriyle karşı karşıyayız. O nedenle basında sansürün kaldırılışının üzerinden bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen halkın haber alma ve bilgilendirme sorumluluklarının yerine getirilmesinde yer aldığımız konum ciddi olarak tartışılıyor. Basın özgürlüğünden söz edilebilmesi, demokrasimizin sağlıklı işleyebilmesi, düşünce özgürlüğünün toplumun tüm kesimlerince yaşanabilmesi için basının önüne engeller konulduğu sürece gerçekleşmesi mümkün değildir. Demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olan basının görevini en iyi şekilde yapabilmesi için toplumun tüm kesimlerinin gerekli desteği verdiğinden söz edemeyiz. Halkın haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olan basın; demokrasinin gelişmesinde ve yaşamasındaki en önemli kurumlardan biridir. Basın yayın kuruluşları doğru ve ilkeli görev anlayışı, nitelikli haberleri sayesinde halkımızın gerçekleri öğrenme hakkına katkıda bulunmaktadır. Şüphesiz ki doğru bilgilendirilmiş çağdaş bir toplum için basının güvenilirliği ve tarafsızlığı çok önemlidir.

Düşünce ve ifade özgürlüğü ülkemizde sıkıntılı bir süreci yaşıyor. Gazeteciler, yazarlar, çizerler hakkında açılan davalar ile basın ve Medya sektöründe ciddi bir işsizlik, çalışanlar için de çok ciddi iş güvencesi sorunu var.iktidar çeşitli yollarla gazete ve Televizyonlara el koymakta, yönetimlerini, yayın politikalarını değiştirebilmekte, bu baskılar sansürün yanında daha tehlikeli olan oto sansürü gündeme getirmektedir. Tekelci medya da sendikal örgütlenmeye karşı ciddi bir direniş yaşanmaktadır. Siyasal iktidarın toplumu ayrıştırma politikasının basın sektörüne de yandaş, Candaş, paralelci, Pensilvan’ ya güdümlü şeklindeki yakıştırmalar, kendilerinden olmayanlara ekonomik ve siyasal ambargolar uygulanmasının benzerlerini ilçemizde de görüyoruz. Totaliter ve teokratik düzen yanlılarının müzakereci demokrasi yutturmacısıyla siyasal güçlerini sansür ve baskı unsuru olarak kullananlara asla fırsat vermeyeceğiz. Her siyasal dönemde olduğu gibi bunların yandaş ve işbirlikçilerine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Siyasal gücü ve etkisi ne olursa olsun hiçbir kişi ve kurum kendi siyasi hesapları için derneğimizin içişlerine karışmaya, yönlendirmeye ve yönetmeye kalkışmasın. Bizler basının genelinde olsun yerelinde olsun sansür ve baskının her türlüsüne karşı 106 yıldır mücadele veriyoruz. Klasik siyasetin,’’Böl-parçala-yönet’’ taktiği o unsurları geliştirmek isteyenlere geri dönecek. Kazanımların bedeller ödenerek sağlandığını hatırlatırız. Bizler için 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ne kadar anlamlı ve önemliyse 24 Temmuz Basın’da sansürün kaldırılışının yıldönümleri de bir o kadar önemlidir ve çok şey ifade eder. EGD bundan sonra da basın, düşünce, ifade özgürlüğü konusundaki mücadelesini her koşulda ödünsüz sürdürecek.

Zor koşullarda, büyük bir özveriyle görevlerini yerine getiren basın mensuplarının “24 Temmuz Basın Bayramı”nı içtenlikle kutluyor, sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. Bugün aynı zamanda Lozan Antlaşması’ nın imzalanmasının 91.yıldönümünü de kutluyoruz. Ancak ne yazık ki, gazeteciler kendi günlerine duyarsız kalmışlardır. Ereğli’de lafa gelince onlarca gazeteci var. Peki soruyorum bunlar nerede?”

Öte yandan EGD Başkanı Günay, İsrail’in Filistinli sivillere yönelik yaptığı kanlı saldırıları da lanetleyerek kınadı.