Kayıt Tarihi: 13 Eylül 2013 Cuma 17:23
Murat SESLİ; "Mazeret istemem, hepinizi bu gösteriye bekliyorum"
Sosyal yaşamı her yönü ile etkileyen iş, ev, okul hayatımızda kısacası yaşamın her alanında karşımıza çıkan insan ilişkilerimizi olumsuz etkileyen, toplumumuzun bir yarası haline gelmiş "mazeret üretme" alışkanlıklarımızı kökten değiştirecek bir programı önceki dönem Belediye Başkanı Murat SESLİ sosyal sorumluluk çerçevesinde Ereğli halkına sunuyor.

Konu ile ilgili Gazete Ereğli'ye konuşan SESLİ; "Mazeret üretmek maalesef biz insanların en büyük sorunu. Her alanda işten çok mazeret üretiyoruz. Konusunda uzman Dr. Şaban KIZILDAĞ'ın "Mazeret Yok" sloganı ile bu güne dek 1 milyon kişinin izlediği bu sunumunu Ereğli halkı ile buluşturmaktan ben çok mutluluk duyuyorum. Eminim ki bu muhteşem gösteri sonrasında herkes bu bilgiler ışığında geleceğine çok daha farklı yön verme imkanı bulacaktır. Bende Murat SESLİ olarak tüm herkesi "Mazeret İstemem" diyerek bu etkinliğe davet ediyorum." dedi.

Dr. Şaban KIZILDAĞ'ın "Mazeret Yok" başlıklı bu sunumu hakkında kısa bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyor ve tüm yaşamınızda mazeretlere yer olmamasını diliyoruz.

"İş hayatında yöneticiler, kalifiye eleman bulamamayı ve bulduklarında da aynı dili konuşamamayı başarısızlığın mazereti olarak gösteriyor.

Çalışanların en önemli mazereti ise, maaşların yetersizliği ve her anlamda ‘daha fazlasını’ hak ettiklerini düşünmeleri. Başarısız çalışanların büyük bölümü, yanlış yerde ya da yanlış pozisyonda olduklarını, aslında daha iyi yerlerde çalışmaları gerektiğini düşünüyor.

Aslında, yöneticiler için de çalışanlar için de temel sorun ‘mazeret üretme’ alışkanlığı. Bu, yaşanan sıkıntılı durumları iyice çözümsüz hale getiriyor. Elbette etkenler arasında, yanlış pozisyonlarda yanlış insanların çalıştırılması, sorumluluk ve yetki konusundaki kavram kargaşası gibi konular da var.

İnsanların günlük yaşamda sık sık başvurduğu ve toplumsal bir alışkanlık halini alan ‘Mazeret’, iş hayatını da özel hayatlarımızı da olumsuz etkiliyor. Çünkü mazeret bizim en önemli toplumsal yaralarımızdan biri. Bireysel meselelerde de toplumsal konularda da mazeret üretme konusunda son derece başarılıyız. Hayatımızda durmadan tekrarlanan bu filmin adı; ‘her şeye rağmen’ ve başrolde hep ‘mazeretler’ var!

ÖĞRENMEK ÖĞRENİLİR Mİ?

Cahillik, öğrenme eyleminin bittiği yerdir. Eğitim, okulda başlayan ve mezun olunca biten bir olgu olarak algılandığı sürece, cahillik hepimizin kaçınılmaz tuzağı oluyor.

Bireysel ve toplumsal gelişim için, öğrenmeyi sürekli kılmak zorundayız. Bunun yolu da ‘Öğrenmeyi öğrenmek’.

Süreklilik olmadıkça, yenilenme yaşanmadıkça, her şeyin gerisinde kalırız. Bu bir 21 yüzyıl realitesi. Günümüzde yenilik bir seçim değil, gereklilik. Özellikle de iş hayatından, ticaretten,

bilimden, toplumdan ve insandan bahsediyorsak. Kariyerimizin neresinde olursak olalım, eğitimimiz ne olursa olsun, ‘yeni olanın’ peşinden gitmek zorundayız. Öğrenmek ve yenilik zaten hep iç içe. Hedeflerimize ulaşmak için beklemek yerine harekete geçmeli, öğrenmeyi sürekli kılmayı başarmalıyız.

Peki, öğrenmek öğrenilen bir şey midir? Kesinlikle evet. Yöntemini bilin yeter!

Bunun için öncelikle ezberlerimizden uzaklaşmalıyız. Yanlış öğrendiğimiz bilgileri, doğrularıyla değiştirme konusunda kendimize karşı ‘samimi’ olmayı başarmalıyız.

Engel sandığımız pek çok şeyin kendi kurgumuz olduğunu unutmamalı, kendimiz olamadığımız sürece, ne istediğimizi bilmediğimiz sürece hiçbir şeyi hakkıyla yaşayamayacağımızı bilmeliyiz.

Eğitim için, gelişim için, değişim için mazeret yok, demeli ve öğrenme eylemini sürekli kılmalıyız.

Eğlenerek öğrenmeyi, çözümleyerek öğrenmeyi, kendimizi geliştirerek öğrenmeyi mutlaka öğrenmeliyiz. İşte Mazeret Yok, adını taşıyan bu eğitim programıyla bunu gerçekleştireceğiz..."

 
Gösterim : 2290
YORUMLAR
Web sitemiz 04.03.2012 tarihinden itibaren;
Toplam: 22298032, Bugün: 494 kez ziyaret edilmiştir.