Şentürk, bir sivil toplum kuruluşu olarak toplumdaki her tür iktisadi ve sosyal meselelere karşı son derece duyarlı bir yapıya sahip olduklarını söyledi. Toplumda antidemokratik uygulamalar olduğunda bunları gündeme getirmeyi ilke edinen bir dernek olduklarını dile getiren Şentürk, “Tamamen ticari kurumlar olan, özel teşebbüsler tarafından açılmış Devlete vergi veren kurumlar olan dershanelerin kapatılmasının ülkeye faydası olmadığı kanaatindeyiz. Dershanelerin toplumda bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığını, Türkiye’de eğitim sisteminin çarpıklığının giderilememesi, eğitim düzeyinin belli bir seviyeye çekilememesi, öğrenci sayısının da artmış olması, dershanelerin doğuşunun temel nedeni olmuştur. Son yıllarda ciddi manada eğitime yapılan yatırımlara rağmen istenilen seviyeye gelinememiştir ve üniversiteye girme konusunda hala ciddi bir yarış söz konusudur. Buna paralel olarak insanlarımız, çocuklarını özel okullara verenler bile yeniden dershanelere verme ihtiyacı duymaktadır. Çünkü herkes daha iyisine, daha ideale ulaşmaya çalışmaktadır. İnsanın doğasında olan bir şey.” ifadelerini kullandı.

“ÖNCE İHTİYAÇ ORTADAN KALKMALI”

Dershanelerin açılışında ülkede eğitim alanında bölgesel ve yerel farklılıklarının önemli bir faktör olduğunu savunan Şentürk, "Kaldı ki ülkemizde, doğu ve batı arasında ciddi eğitim ve imkan farklılıkları olmasına rağmen, aynı şehirde bile bir sürü okul arasında eğitim kalitesi açısından farklılıklar gözlenmekte. Bu da fırsat eşitsizliğini yaratmakta. Bu da Türkiye’nin dershaneleri kapatma noktasına gelmediğini, kapatmanın antidemokratik bir uygulama olacağını, bunların kapanmasının ihtiyaçların ortadan kalkmasıyla otomatikman oluşacağı kanaatindeyiz. Bundan dolayı toplumda eğitim adına oluşacak olumsuzluklara fırsat verilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Biz dernek olarak dershanelerin bugün itibarıyla kapatılmasının ülkemizde tamiri mümkün olmayan neticelere sebep olacağı kanaatindeyiz. Ondan dolayı dershanelerin kapatılmamasını ve devletin dershanelerin kapatılmasına kadar yapması gereken yapması gereken daha çok iş olduğunu, bu konuda alınması gereken çok daha fazla mesafe olduğunu ifade ediyoruz.” diye konuştu.

“DERSHANELER SEBEP DEĞİL SONUÇTUR"

Şentürk bir soru üzerine dershanelerin eğitim veren kurumlar olmadığını, öğrencileri sınava hazırlayan bir yan unsur olarak göründüğünü belirterek “Dershaneler bir sebep değil sonuçtur, sebepleri ortadan kaldırmadan bunları kaldırmak sorunları çözmez, bilakis artmasına sebep olur. Devletin yetkili kurumları, valiler, kaymakamlar öğrencilerin dershanelere gitmesine ön ayak oluyor, finansmanını da devlet kaynaklarıyla sağlıyor. Bu Türkiye’nin bir realitesidir. Meseleye yasakçı bir yaklaşımla ele almak kesinlikle yanlıştır. Bunu bugünkü iktidara karşı olduğumuz için değil, değişik konularda da tepkilerimizi koyduk: Yasakçı anlayışın bu ülkeye hiçbir yarar getirmeyeceğine, uzun vadede ülkenin kaybedeceğine inanıyoruz. Yol yakınken, bu iş büyümeden, olay geri dönülmez noktaya gelmeden yetkili kurumların bunu ciddi anlamda ele alıp bu yanlıştan dönmelerini istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Basın açıklaması esnasında ERİD Yönetim Kurulu üyeleri Selçuk İnceoğlu, Ali Doğru, Hasan Çift, Ertan Kocuk, Fatih Çapar ve Tevfik Mısırlı da hazır bulundu.