Kayıt Tarihi: 30 Haziran 2014 Pazartesi 18:55
Ereğli ERDEMİR'e Verilecek Kadar Küçük Değil!..
Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yaşar Tetiker, Kent Konseyi'ne yönetim kurulu kararı ile verdikleri TSO üyesi Mehmet Çivici'yi, yine yönetim kurulu kararı ile geri aldıklarını söyledi. Tetiker bunun sebebini ise ilçe yönetiminin ilçeyi ERDEMİR' e teslim etmeye çalıştıkalrından kaynaklandığını ifade etti.

Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yaşar Tetiker bugün makamında bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantının tek maddesinin Kent Konseyi seçimleri olduğunu kaydeden Tetiker " Kent Konseyi ilk kurulduğu ismi İlçe Temsilciler Kuruludur. İlçe Temsilciler Kurulunu kuran kimdi. Belediyeyle Ticaret ve Sanayi Odasıydı. Bu niçin kurulmuştu. Erdemir’in özelleştirilmesine karşı ve Erdemir’e yapılacak olan eleştirilerin halk tarafından bilinmesi gayesiyle kurulmuştur. Şimdi ise bu kurumun başına ERDEMİR'li birisi başkan ya da sözcü olarak seçiliyor. Bunu kabul edemeyiz" dedi.

Tetiker konuşmasında "Bilindiği gibi kent konseyine belediye başkanımızın bizden ricasıyla bir arkadaşımızı verdik yönetim kurulu kararıyla Mehmet Çivici. O verdiğimiz arkadaşımızı kent konseyi içinden alıyoruz bugün ve de aynı şekilde yönetim kurulu kararımızla. Bunun altını çizerek söylüyorum yönetim kurulu kararımızla. Bunu tekrardan bu arkadaşımızı Kent Konseyi’nden alıyoruz. Yapılan seçimlerde basın olması gereklidir. Basının olmadığı yerde halkın bilinçlenmesi söz konusu mudur değildir. Bakıyorsunuz Kent Konseyi meselesinde tabii bizim duyumlarımız daha sonra ben takip etmedim. Ama sizlerden gelen tepki ve istihbaratla ki doğru olduğuna inandım. Ki takip ettikten sonra doğruluğuna inanmadığım bir şeyi asla konuşmam. Basının içinde olmadığı bir toplantı söylendi. Esas mesele bu da değildir. Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası’nı ilgilendiren tek mesele burada altını çizerek tekrar söylüyorum. O başkanın veya sözcünün Erdemir’li olmasıdır. Erdemir’den veya Erdemir’de çalışan bir personelin orda başkanlığını ifa etmesi bizim tarafımızdan tasnif görmez görmemiştir. Çünkü her şey açıktır.

BİRLİK VE BERABERLİK BİR YEMEKLE OLMAZ

Ereğli' de birlik ve beraberliğin sadece yemek masalarında sağlanmayacağını ifade eden Tetiker "Ereğli’de bir strateji çizilmeye çalışılıyor. Erdemir birlik beraberlik adı altında ki birlik beraberlik onu da söyleyeyim yemekten ibaret değildir. Birlik beraberliği yemek olarak anlayan insanlar zayıf insanlardır. Siz samimi dürüst olarak insanlarla bir araya geldiğiniz zaman o yemek davetleri yemekler zaten kendiliğinden oluşur. Ama samimiyet yoksa yapay bir samimiyetse ondan sadece oldu bittiyle senede bir kere iki kere üç kere veya isterse her hafta olsun yapay olduğu sürece asla ve asla bizi ilgilendirmez. Birlik ve beraberlik yemek yemekten ibaret değildir. Ana soru ana çözüm buralardadır. Platformlarda çalışmak enerji sarf etmektir. Bunu kime söylüyorum belediye başkanına söylüyorum siyasilere söylüyorum. Ha bunu niçin söylüyorum ben bunlara kardeş derim. Bizim kardeşliğimiz kardeş dediğimiz bir insanla öle üç günlük beş günlük değildir. Hatalarından kusurlarından her şeyiyle kabul etmişim ve bağrıma basmışım. Ama bu hataların ortadan kaldırılmasında ikaz etmekte benim sorumluluğumdur. Benim bu sorumluluğumu ben yerine getirmek zorundayım. Burada çok büyük yanlışlar hatalar vardır.

ERDEMİR ÇIBAN HALİNE GELMİŞTİ

"Bir kere Erdemir’le ilgili hangi meseleye girerseniz girin Erdemir’e eleştiri getiremeyeceğiniz bir ortamda yani Erdemir’e her hangi bir söz söyleyemeyeceğiniz ortamda bizim bulunmamız en büyük yanlıştır. Ben her gün her saat her dakika Erdemir’e eleştiri getiriyorum. Çünkü Erdemir Ereğli’de çiban başı haline gelmiştir. Bu çiban tedavi edilmelidir. Apse yapmıştır. Çiban patlatılır tampon yapılır. Kurutmaya terk edilmelidir. Bu çiban kurumadığı sürece kurutulmadığı sürece tarafların bir araya gelip çözüm bulmadığı sürece bu sancı bu ekmek savaşı devam eder. Nereye kadar devam ederse eder. Burada zavallı mazlum binlerce insanın kaderi var. Yetişecek evlat ve yeni nesillerin torunlarımızın kaderi var. Bütün bunların hepsini alt alta koyduğun zaman burada sorumluluk taşıyan insanlar burada rahat oturmaması lazım. sorumluluk taşıyan insanların gecesini gündüzüne katarak ekmek mücadelesinin içerisinde olması lazım. Önemli olan mücadele budur. Ben bürokratlara bir şey demiyorum. Bürokratlar o yemek masalarında oturabilir. Masaları da çoğaltabilirler. Yesinler içsinler. Ancak, Ereğli insanının oyları ile bir yere gelen insanların asla affı yoktur, bizde affetmeyiz, Ereğli halkı da affetmez, Allah'ta affetmez. Bunun da böyle bilinmesi lazım. Bu kadar kanayan yara olacak sıkıntı çekilecek siz hala Ereğli’yi teslim etmekle uğraşacaksınız. Ereğli’yi kimse ERDEMİR’e teslim edemez"

EREĞLİ ERDEMİR'E TESLİM EDİLECEK KADAR KÜÇÜK BİR YER DEĞİLDİR

" Ben Ereğli halkının tüccarının haklı davasını anlatmışım, bu haklı davamda Muaffak olmuşum. Onlardan aldığım hangi dilim ekmek varsa getirip halkıma şarj etmişim. Ben bunları yaparken, bu kompleksin içinde asla olmam. Bunlar bazı insan ve siyasilere göre çok ulaşılamayacak insanlar gibi gözükebilir. Hatta ve hatta bunun da üzerinde 'Ben işimi gördürmek için benim ERDEMİR genel müdür ve idari meclisi başkanı ile aram iyi olsun ama ben bir taraftan da işimi gördüreyim'. Çünkü siyaset de bunlar vardır. Al gülüm ver gülüme girersiniz. Oraya bir takım insanlar aldırırsınız. Yakınlarınızı aldırırsınız. Bunlar her zaman olağan şeylerdir. Siyasette vardır. Ama ondan sonra da susmak zorunda kalırsınız. Zaten meselenin de özü de budur. Bende diyorum ki Ereğli' de bu kadar çekilen acı ve kan kaybı varken irade koymak lazım. Ben bu iradeyi koymuşum. Ha benle beraber olurlar ya da olmazlar. Böyle bir kandırmacayla hemen buraların ört bas edilerek sorunların üstesinden hemen çözülmüş gibi göstermek formülünü ancak bu şekilde bulabilirsiniz. Kent konseyi. Kent konseyinin başına kendi yandaş Erdemir'den birisini koyarsınız. Olay bitmiştir. Ben şahsı da tanımam. Zaten hangi şartlarla geldiği de belli. Hiç birisine sözüm yok. Ama Bu yanlış olmaması lazımdı. Ereğli ERDEMİR'E teslim edilecek kadar küçük bir yer değildir. Burada Yaşar Tetiker'in emeği var. Bir takım insanlarında emeği var. Bunlar belki toprak altında şu anda ama kemikleri sızlıyor. Ben ayakta durduğum sürece benim bir emeğim varsa bu emeğimin arkasında sonuna kadar dururum ve ekmek kavgasını da sonuna kadar veririm. Ha ben bu kardeş dediklerim gelirler yanlış yaptıklarını söylerler ve bu hatalarını düzeltmeleri lazım.

ERDEMİR VE BELEDİYE DE İŞÇİ KIYIMLARI VAR

ERDEMİR ve Belediye de işçi kıyımları olduğuna dair duyumalr aldığını da söyleyen Tetiker "Bugün attı 76 kişi. Yarın 576, öbür gün bin 576, öbür gün 3 bin 576. Kim konuşacak kardeşim ben size soruyorum. Belediye Başkanı yok, siyasetçi yok, Ticaret ve Sanayi odası yok. Sendika yok. Kim konuşacak bunu bana bir söyleyin. Ben o adresi bileyim de oraya gidip kayıt olalım. Ben diyorum ki adres burası Ticaret ve Sanayi Odasıdır. Bu benim sorumluluğum altında. Burayı yok etmeye kimsenin hakkı yok. Benim kulağıma gelen belediye ile de ilgili bir takım sıkıntılar var. Belediyenin de bir takım atmış olduğu insanlar var. Onlarda bu huylarından ve bu hadiselerden vazgeçmeleri lazım. Halk onlara kıyım yapın diye oy vermedi. Böyle bir şey yok Halk onlara bizi idare edin diye oy verdi. Adalet. Adalet'i sağlayamayan o kişilerin o koltuğu hak etmeleri söz konusu bile olamaz. Bir lider eğer o koltuğu hak edecekse o adaleti saplayacaktır. Kendisi uyanık olacak. her şeyiyle uyanık olacak. Benimde çevremde bana ihanet etmek isteyen insanlar da var. İkaz ediyorum. Olabilir. Onunda çevresinde olabilir. Lider olmak kolay değil. Bedel ödüyorsun. Böyle ödüyorsun. Gece uykun kaçacak, düşüneceksin, bunların hepsi vardır. Ama öyle kolayı seçip de hemen dama taşlarını bir yerlere oturtturup bir yerlerle öyle liderlik olmaz" dedi.

 
Gösterim : 1730
YORUMLAR
Web sitemiz 04.03.2012 tarihinden itibaren;
Toplam: 22298404, Bugün: 866 kez ziyaret edilmiştir.