Alabaş: "Yer altında taşeron olmaz dedik, kar mantığıyla üretim yapılamaz"
Genel Maden İşçileri Sendikası(GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, yer altında taşeron olmaz dediklerini, kar mantığıyla kömür üretiminin yapılamayacağını, görülmedik kazalara yol açabileceğini söylediklerini hatırlatıp, "Ama ilgili bakanlıklar ve hükümet bu politikalarda ısrar etti" dedi.
Ereğli'de ilçesinde 8 Kasım 1829'da taş kömürünü bulan ilk kişi olduğuna inanılan Uzun Mehmet, kömürü buluşunun 185'inci yılında törenle anıldı. Kestaneci Mahallesi Uzunmehmet anıtında düzenlenen törene Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay başta olmak üzere ilçe protokolü, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) yetkilileri ve vatandaşlar katıldı. Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) ve Genel Maden İşçileri sendikası tarafından düzenlenen törende ilk olarak anıta çelenk sunuldu. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
TTK'YA İŞÇİ ALINMALI, ÜRETİM ARTIRILMALI
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı gerçekleştiren Genel Maden işçileri sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, bölgede ki kömür üretiminin arttırılması gerektiğini ve genel müdürlüğün talebi doğrultusunda mutlaka işçi alınması gerektiğini söyledi. Alabaş konuşmasında, "185 yıl önce Uzunmehmet'in kömürü buluşuyla bölgenin kaderi değişmeye başladı. 1848 yılında kömür üretiminin başlaması ile birlikte hızla gelişmeye başlayan bölgemiz köyden mahalleye, mahalleden 3 şehir çıkaracak bir ile dönüştü. Bizler yer altında doğayla savaştık ve 5 bine yakın maden şehidimiz var. Bölgemizde kurulan ERDEMİR, KARDEMİR ve Çatalağzı termik santralleri gibi iş yerlerinde de iş kazalarında arkadaşlarımızı kaybettik. Başta Uzunmehmet olmak üzere hepsini rahmet ve şükranla anıyoruz. Bugün onların sayesinde emeğin başkenti olarak anılıyoruz. Madencilik dünyanın en zor ve en riskli mesleği. Ama Taşkömürü bugün sanayinin vazgeçilmez enerji kaynaklarından birisi. Mutlaka ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Genel Maden işçileri Sendikası olarak her ortamda taş kömürü konusunda dikkati çekiyor. Türkiye Taş Kömürü Kurumunun üretiminin arttırılması için önerilerimizi anlatıyoruz. Hükümet bu hafta içerisinde ekonomik programını açıkladı. Kendi kaynaklarımızın değerlendirileceğini ithalatın azaltılacağını ifade etti. Oysa biz yıllardır hükümeti ve ilgili bakanlıkları uyarıyoruz. Yılda 4-5 milyar doları dışarıya vermekten vazgeçmek mecburiyetindeyiz. Kömür var, çalışacak insanımız var, ülkemizin bu kömüre ihtiyacı var. Türkiye Taş Kömürü Kurumunun içi, açıkları en kısa sürede giderilmelidir. Genel müdürlüğün talebi doğrultusunda en kısa sürede kuruma işçi alınmalıdır" dedi.
'HÜKÜMETİ TAŞERON KONUSUNDA UYARDIK, AMA AYNI POLİTİKALARI İZLEMEYE DEVAM EDİYORLAR'
2004 yılından bu yana taşeron konusunda hükümeti uyardıklarını yer altında taşeronun olmaması gerektiğini eylem ve mitinglerle hükümete anlatmaya çalıştıklarını kaydede Alabaş, yapılan tüm uyarılara rağmen ilgili bakanlıkların ve hükümetin aynı politikayı uygulamaya devam ettiklerini kaydetti. Alabaş konuşmasının ilerleyen bölümlerinde "Zonguldak'ta taşeron şirketlerde Soma'da, Ermenek'te yaşanan maden kazaları yüreğimizi yaktı. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak 2004 yılından beri ısrarla uyardık. Eylemler mitingler yaptık. Yer altında taşeron olmaz dedik. Kar mantığıyla kömür üretiminin yapılamayacağını, görülmedik kazalara yol açabileceğini söyledik. Ama ilgili bakanlıklar ve hükümet bu politikalarda ısrar ettiler. Artık Zonguldak ve Türkiye gerçeğini görmek zorundalar. Türkiye kendi doğal kaynaklarını kullanmak Türkiye Taş Kömürü Kurumu, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Maden Tetkik Arama (MTA) gibi madencilik sektöründe ki deneyimli kadrolarını korumak, kollamak kendi madenciliğini yaşatmak, istihdam yaratmak, üretmek ve kömür ithalatını azaltmak mecburiyetindedir. Maden ocaklarımız burada olduğu için buraya kurulan ERDEMİR özellikle bu bölgenin kömürünü daha çok kullanmalıdır." dedi.
Törende öğrenciler tarafından kömür madeninde çalışan işçileri konu alan kısa tiyatro gösterisi sunumu yapıldı. Törende öğrencilerin son olarak Soma ve Ermenek'te yaşanan kazaların ardında hayatını kaybeden maden işçilerinin ailelerinin yaşadıkları ve duyguları anlatılırken, madenlerde teknolojik sistemlerin kullanılmasının gerektiği mesajı verildi. Tören, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan resim şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesinin ardından sona erdi.