Zonguldak’ta lenf kanserine yakalanan 2 çocuk annesi Kader Ulama(43) İstanbul'da tedavi görmek istiyor. 2 yıl önce yendiği amansız hastalığın yeniden nüksetmesi sonucu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kemoterapiye başlayan çaresiz kadın, yeniden ayağa kalkıp ailesine sahip çıkabilmek için devlet büyüklerinden ve hayırseverlerden destek bekliyor. Ağır kemoterapi nedeniyle saçları dökülen ve yüzünde felç oluşan Kader Ulama, eski günlerine dönebilmek için daha iyi bir hastanede tedavi olmayı istiyor
Ailesinin yaşadığı zorluğu, kanserli kadının 6 ay önce çekildiği iki vesikalık fotoğrafındaki büyük fark yansıtıyor. 6 ay önceki halinde çekildiği fotoğraf ile şu anki vesikalık fotoğrafını gösteren Ulama, 6 ayda tanınmayacak hale geldiğini gözyaşlarıyla anlattı. Ulama, “Bu fotoğraflara baktıkça ağlıyorum. Saçlarım birden dökülünce hayatımı son vermek istedim. Her şeyden vazgeçtim, sağlığıma kavuşmak istiyorum. Lütfen bize yardım edin.” ifadesini kullandı.
2 yıl önce tespit edilen lenf kanserinden tedavi gören ve iyileşen Ulama, hastalığın 6 ay önce yeniden nüksetmesi üzerine bir tanıdıklarının vesilesiyle Zonguldak’ta Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kemoterapi görmeye başladı. Gördüğü ağır kemoterapilerin etkisiyle bütün saçları aynı gün dökülen ve yüzünün sol kısmında felç oluşan Kader Ulama, yatağa mahkum yaşıyor.
Sağlığında İstanbul'da muhasebecilik yapan Ulama, iyi bir durumdayken bu hale düşmesinin çok zor olduğunu belirtti. Restaurantlarda soğuk meze ustası olarak çalışan eşinin de kendisine baktığı için işsiz kaldığını ifade eden Kader Ulama, liseye giden kızı vasıtasıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektuba cevap gelmediğini kaydetti.
Kader Ulama, “2 sene önce kulağımın arkasında fasülye büyüklüğünde şişlik vardı. Hastaneye gittik, yapılan tetkiklerde lenf kanseri olduğum söylendi. Marmara Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ne sevk edildim ve ameliyat oldum. Bir sene boyunca iyiydim. Fizik tedavi gördüm ve düzeldim. Sonra ağzıma felç indi, 1 ay sonra o da iyileşti. Sonra hastalık yeniden nüksetmeye başlayınca İzmir ve Balıkesir’de tedavi gördüm. Oradakiler, ‘buranın kemoterapisi sana ağır gelir, kaldıramazsın’ dediler. Bunun üzerine Zonguldak’a geldik ve kemoterapi görmeye başladım. Ama bakın ne hale geldim. Maddi durumum yok, açız. 2 tane çocuğum var. Eşim, beni bırakıp gidemiyor. Ben lavaboya gidemiyorum. Eşyaları komşuların yardımıyla aldık. Cumhurbaşkanına yazı yazdık ama ilgilenen olmadı. Ben büyüklerden yardım istiyorum. Beni İstanbul’da iyi bir hastaneye göndersinler.” dedi.
Hüseyin Ulama ise çok zor durumda olduklarını ifade ederek, “Eşim çok rahatsız. Hastalığı şimdi daha çok arttı. Eşimi, bırakıp işe gidemiyorum. Ben de bunalıma girdim, psikolojik tedavi görüyorum. Buradaki hastanede tedavilere olumlu cevap vermedi. Tekrar İstanbul’daki hastanede tedavi ettirmek istiyorum. Büyüklerimizden yardım bekliyorum. Şu an sadece yeşil kartımız var. Eşimden dolayı bir işe gidemiyorum. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bakım parası bağladı ama daha onu da çekemedik.” diye konuştu.
6 AYDA TANINMAYACAK HALE GELDİ
Ulama ailesinin yaşadığı zorluğu, en çok kanserli kadının 6 ay önce çekildiği iki vesikalık fotoğrafındaki büyük fark gösteriyor. 6 ay önceki halini gördükçe ağladığını dile getiren Ulama, duygularını şöyle anlatıyor: “Bu fotoğraf 5-6 ay önceki halim, diğeri de kemoterapiye girdikten sonraki halim. Ne çektiğimi bir ben bilirim. Kemoterapiye girdim, saçlarım o gün döküldü. İntihar ediyordum ben. O halime bakın bu halime bakın. Ben her şeyden vazgeçtim. Yeter ki sağlığım yerine gelsin. Muhasebecilik mesleğim var, yine çalışırım. Bu resimleri gördükçe moralim bozuluyor, devamlı ağlıyorum. Mesleğim ve her şeyim varken, bu hale düşmek çok zor geliyor. Ekmek alacak para yok. Kime ne diyeceğim? Bakın bu gözümden yaş geliyor, diğer gözümden gelmiyor. Çünkü felç. Lütfen yardım edin!”
İlkokul 2. sınıfa giden oğlu Ersin Cem Ulama(10) da annesinin iyileşmesinden başka umudu olmadığını söyledi.