Çaycuma'da 15 kişinin öldüğü köprü faciasının sorumlularına izni verilmediği için soruşturma kapatıldı. Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın 3. yılında 4 kişinin henüz bulunamadığı, 15 kişinin öldüğü köprü faciasının soruşturmasını, sorumlu kurum ve kişilerin soruşturmalarını, idare tarafından izin verilmemesi nedeniyle kapatmak zorunda kaldı. Savcılık, soruşturma için gereken adımların atılmasına rağmen bir takım engeller yüzünden tüm hukuk yollarının tüketilmesi nedeniyle soruşturma açılamadığını duyurdu.
Türkiye'yi yasa boğan 6 Nisan 2012 tarihindeki Çaycuma köprü faciası ardından, Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, Çaycuma Belediyesi, Karayolları Kastamonu Bölge Müdürlüğü ve DSİ Zonguldak 232. Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak, görevi kötüye kullanmak' suçlarından Çaycuma Sulh Ceza Mahkemesi'ne dava açtı.
YARGILAMA SORUŞTURMA İZNİNE TAKILDI
Ancak Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü için Kastamonu Valiliği, DSİ 232. Şube Müdürlüğü için Zonguldak Valiliği ile faciada babası ve yeğenini kaybeden dönemin AK Partili Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen ve Fen İşleri Müdürü Olcay Aydın için İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermedi. Bunun üzerine, Danıştay'a açılan itiraz davası da oy çokluğuyla reddedildi. Çöken köprüde yakınlarını kaybeden aileler karara tepki gösterdi. Ancak ihmal ve kusuru bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma izni verilmeyen kurumlardan Çaycuma Belediyesi, ailelere tazminat ödemeye mahkum edildi. Olayın meydana geldiği dönemde AK Parti'li Belediye Başkanı olan Çaycuma Belediyesi'nin, CHP'li Belediye Başkanlığı döneminde tazminata mahkum edilmesi tepkiyle karşılandı.
Olayın üzerinden 3 yıl geçtikten sonra Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, 4'ü henüz kayıp 15 kişinin hayatını kaybettiği acı olayla ilgili sorumlular hakkında soruşturma izni verilmemesi nedeniyle, tüm kanun yollar tüketildiği için işlem yapılamadığını duyurdu.
SAVCILIK: TÜM KANUN YOLLARI TÜKETİLDİ
Cumhuriyet Savcısı Gülsüm Gizem Tunay imzalı “İşlem yapılmasına yer olmadığına dair karar” açıklandı. Ailelere tebliğ edilen kararda; "Haklarında soruşturma izni istenen Çaycuma Belediye Başkanlığı, Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü ve DSİ 232. Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında soruşturma yapılabilmesi, 4483 sayılı kanunun 6. maddesi uyarınca izne tabi olduğundan ilgili görevliler hakkında soruşturma izni verilmedi. Bu kararlara karşı yapılan itirazların da Danıştay tarafından reddedildiği ve tüm kanun yollarının tüketildiği, dolayısıyla hakkında ön inceleme yapılan kişi ya da kişiler hakkında soruşturma yapma olanağının yasal olarak mümkün olmadığı anlaşıldığından, işlem yapılmasına yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir." ifadesi kullanıldı.
15 kişinin ölümünün söz konusu olduğu bir davanın bu şekilde sonuçlanmasının kabul edilemez olduğunu belirten mağdurların avukatı Malik Uçar, “3 yıl önce meydana gelen olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında maalesef her 3 kurumla ilgili soruşturma izni verilmedi. Bu olayda kusuru olduğu düşünülenler hakkında, ifadeye çağırma işlemi dahi yapılmadı. Titiz bir soruşturma yürütüldüğünü söyleyebilirim ama bu soruşturma, hukuki bazı nedenler, dokunulmazlık sağlayan kanunlar, kurallar, hukuk sistemimizdeki eksiklikler nedeniyle tamamlanamadı. Son durum ise ‘bir işlem yapılamadığı’ yönündedir. Savcılık’ın ‘herhangi bir işlem yapılamadığına’ dair kararı tebellüğ etmiş durumdayız." dedi.
HUKUK FACİASI
Köprü faciasının, bu kararla bir hukuk faciasına dönüştüğünü anlatan Uçar, “Bunu sağlayan da idarenin kendi bürokratlarını koruma altına almasıdır. Maalesef günümüzdeki hukuk aksaklıklarındaki gibi burada da hukuk sistemi işletilememiştir. Tamamıyla olayı kapatma niyetine gidilmiştir. Bütün kurumlar birbirlerini suçladıkları ve herkes bir diğerini kusurlu gördüğü halde, hiçbirinin kusurlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu son derece enteresan bir durumdur. Her kurum, diğer kurumu suçlayarak kendini koruma yoluna gitti. Ancak gelinen noktada 3 kurumun da 15 kişinin öldüğü bu olayla ilgili herhangi bir soruşturmaya tabi tutulacak bir kusurlarının olmadığı kanaatiyle idare, soruşturmayı engelledi." şeklinde konuştu.
BELEDİYE, HEM KUSURSUZ HEM TAZMİNAT ÖDEYECEK
Devletin soruşturma yapılmasına engel olduğunu savunan Uçar, “Açılan idari davalarımız da var. İdari davalarda Çaycuma Belediyesi'nin kusurlu olduğundan bahisle -ceza davasına göre kusuru olmayan- Çaycuma Belediyesi'nin ölenlerinin yakınlarına tazminat ödemesine karar vermiştir. Hem kusursuz, hem tazminat ödeyecek. Burada ölenlerin yakınlarının hukuken anlayamayacağı bir durum söz konusu. Soruşturmaya verilen son karara itiraz etmiş durumdayız ama zannediyorum soruşturmaya izin verilmemesi nedeniyle sonuç alınamayacak. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Bundan sonra da işin peşini bırakmayacağız. Soruşturma izni verilmemesini söyleyen açık bir beyandır. Hukuk sistemimizin aslında ne kadar aksaklıklarla dolu olduğunun açık bir göstergesidir. Bunun için yeniden dava açılacak.” diye konuştu.
"HUKUKİ TARTIŞMA BURADA DA KARŞIMIZA ÇIKIYOR"
Çaycuma Belediye Başkanı CHP’li Bülent Kantarcı da Türkiye’de son dönemdeki hukuk tartışmalarını köprü olayında da yaşadıklarını anlattı.
Kantarcı, şunları söyledi: “Ceza davası, yargılama yapılamadan kapanmıştı. Bu facianın sorumlusu olan kişi ya da kurumlar ortaya çıkarılamamıştı. Ancak ölenlerin yakınları tarafından Zonguldak İdare Mahkemesi’nde açılan davada ise suçlu olmadığı halde Çaycuma Belediyesi, açılan bu davalarda tazminata mahkum edildi. Ceza davasında kusurlu bulunmayan belediye, tazminata mahkum edildi. Kararı temyize gönderdik. Ülkemizdeki zaman zaman en üst düzeyde yapılan hukuki tartışma burada da karşımıza çıkıyor. Bir ceza yargılaması yapılamıyor, suçlu bulunamıyor, ortada suçlu yok. Fakat başka bir mahkeme tarafından da bir tazminat söz konusu oluyor. Yine de biz Türkiye’deki adalete güvenmek istiyoruz.”
-OLAY- 4 KİŞİ HALEN KAYIP-
Şiddetli yağışın ardından 6 Nisan 2012'de Çaycuma köprüsünün yıkılması sonucu Filyos Çayı'na düşerek kaybolan 15 kişiden 4'ü, olayın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen bulunamadı. İlçenin girişinde 1951 yılında inşa edilen köprünün 48 metrelik bölümünün çökmesiyle alttan geçen Filyos Çayı'na düşen minibüs, olaydan 6 gün sonra köprüden yaklaşık 300 metre uzaklıkta bulunmuştu. Farklı zamanlarda ırmak yatağında 11 kişinin cesedine ulaşılmıştı. Ancak Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen'in yeğeni Sezgin Gülşen (21), Kadın Saraç (60) Tahir Özkara (66) ve Necati Azaklıoğlu'na (59) halen ulaşılamadı.