Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkan adayı Niyazi Özcan, seçimlerde koltuğa değil hizmete talip olduklarını söyledi.
Niyazi Özcan yaptığı yazılı açıklamada “Bu şehirde bundan sonra projeler konuşulacak. Kdz.Ereğli ilçesinde özellikle Erdemir’in özelleştirilmesinden sonra ticaret ve sanayinin akıl almaz şekilde gerilediğini ve buna bağlı olarak gelişmenin,büyümenin ve refahın göstergesi olan ekonomik verilerin dibe vurduğunu,mevcut yönetim tarafından temelleri yaklaşık yirmi üç yıl önce atılan ve bugüne kadar bitirilemediği için beceriksizliğinin sembolü haline gelen Zonguldak-Ereğli Organize Sanayi Bölgesinden başka hiçbir şeyin konuşulmaz olduğunu ve kısır icraatları sonucu had safhaya ulaşan istihdam sorunları nedeniyle iş imkanlarının yok denilecek kadar azaldığını ve Kdz.Ereğli ilçesinin göç alan konumdan artık göç veren duruma düştüğünü her fırsatta yazdık,çizdik ve imkanlarımız ölçüsünde halkımızı bilgilendirmeye çalıştık.
PEKİ,BİZ SEÇİLDİĞİMİZDE NE YAPACAĞIZ;
ÖNCE ZONGULDAK-EREĞLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ;
1995 yılında bölgemizin sanayi alanı ihtiyacını karşılamak amacı ile 200 hektar alan üzerinde kurulmuş olan Zonguldak-Ereğli OSB’de hali hazırda faaliyet gösteren firmalarda toplam çalışan sayısı Valilik verilerine göre 1.158 kişidir.Parsel tahsisi yapılan firmalar faaliyete geçtiğinde ise 4000 kişinin istihdam edilebileceği öngörülmektedir.İlçemizin en önemli sorunu istihdamdır demiyor muyduk? Öğleyse ilk işimiz parsel tahsisi yapılan firmalarımızın sorunlarını çözüm odaklı olarak masaya yatırmak ve onların üretime geçmelerini hızlandırmak olacaktır.Bunu başardığımızda göç hazırlığında olan 3000 kişiye “durun gitmeyin,işiniz hazır ” diyebileceğiz.
Bütün gücümüzü bu işe mi vereceğiz,elbetteki hayır,geçmiş yönetimler gibi sadece mevcut OSB’yi konuşmayacağız,biz parsel tahsisi yapılan firmalarımızın sorunlarının çözümüne odaklanırken diğer taraftan 2.Organize Sanayi Bölgesinin planlaması,yer seçimi ve teknik altyapısı ile ilgi çalışmalar için Bakanlığın kapılarını aşındıracağız, bunu başaracağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
ISLAH OSB :Kanunla yürütülen ve tüm ülkeyi kapsayan bir Devlet projesidir,İlçemizdeki yeri Gülüç Irmağı mevkiindeki tesislerdir,yapılacak düzenleme ile sanayinin disipline edilmesi öngörülmektedir,bu alan üzerinde enerji, su, gaz ve arıtma gibi ortak altyapı tesislerinin kurulmasına imkan sağlanacak,girdi maliyetlerinde sağlanacak tasarruf ile rekabet edebilir hale geleceklerdir.En önemlisi Zonguldak-Ereğli OSB’deki yatırımcılara sunulan teşviklerden istifade edebileceklerdir.Geçmiş yıllarda bu fırsat TSO’nun eline geçmiş fakat bu konunun önemi idrak edilememiştir.Bizler her türlü fedakarlığı yaparak Gülüç Irmağı mevkiindeki tesislere OSB statüsü ile birlikte değer de kazandıracağız.
TERSANELER BÖLGESİ ; Gülüç Çengelburnu Tersaneler Bölgesinde faaliyet gösteren tersanelerin öncelikli sorunu finans darlığıdır.Dünya’da baş gösteren küresel ekonomik krize rağmen bu sektörde büyüyen ve güçlenen iki ülkeden biri Çin diğeri Kuzey Kore’dir.Bizim firmalarımız bu iki ülkenin tersaneleri ile rekabet edememektedir,bunun tek sebebi bu ülkelerde sektörün devlet tarafından teşvik edilmesidir.Öyleyse bunu biz de başaracağız ve tersanelerimize devlet desteği ve gerekirse siparişi devletten almak için var gücümüzle
çalışacağız,ayrıca kıyı kanununda yapılan değişiklikle, Tersaneler Bölgesindeki müteşebbislere Özel Endüstri Bölgesi kurabilme imkanı getirilmiştir,tersanecilerimiz endüstri bölgesi ilan edildikten sonra tersanecilik dışında başka işlerle de iştigal edebilme imkanına kavuşacaklardır,tüm imkanları masaya yatıracağız, mevcut yönetim gibi “ bir ziyaretle sorunları çözdük” demeyeceğiz,
Bizler her fırsatta diyoruz ki,Ereğli’ye lokomotif sektörlerin getirilmesi gerekir,böylece istihdam sorunlarını aşabiliriz.Ancak mevcut lokomotif sektörlere ne kadar sahip çıkabiliyoruz,kurulduğu dönemlerde 6-7 bin kişiyi istihdam edebilen tersaneler bölgesi lokomotif bir sektör değilmidir,Erdemirden sonra en çok istihdam yaratan,katma değer üreten bu lokomotif sektörü ayağa kaldıracağız.
KÜÇÜK SANAYİCİ ;
Talaşlı imalat yapan üyelerimizin imalat sanayi içinden sağladığı girdilerle, hem sanayiinin diğer sektörlerine çok çeşitli mal ve hizmet üreten makina, aksam ve aletleri imal etmelerini, hem de ürettikleri bu makinaları,dünya boyutunda tüketiciye sunmalarını sağlayacağız ve onları öncelikli ve ayrıcalıklı bir yapıya kavuşturacağız,
ULAŞIM ;
TURİZM ;
TEŞVİK ;
Zonguldak ili genel teşvik sistemi içerisinde 3. Bölge kapsamındadır. Zonguldak ili yıllardır kamu ağırlıklı üretim politikaların etkisi altında kalmıştır.Piyasa ekonomisi sisteminin ön plana çıkmaya başladığı 1980’li yıllardan sonra Erdemir’in özelleştirilmesi ve TTK’nın küçültülmesi neticesinde bu kurumlardan elde edilen ücret gelirleri ve Erdemir Vakfı ile Zonguldak Amelebirliği’nin mevduat hacminin yüksek oluşu sosyo ekonomik olarak Zonguldak’ı hep yukarı da göstermiş ve genel teşvik sistemi içerisinde hep 3. Bölge kapsamında yer almıştır,Ancak bugün bu kurumlarda uygulanan politikalar ve yetersiz sanayi altyapısı nedeniyle ilimizin hızla geriye gittiği gerekçeleri ile teşvik önceliklerinin artırılmasına çalışacağız.
LİMAN ;
Erdemir Limanını ilçemizdeki tüm sanayiciler kullanabilmektedir.Fakat uygulamada sanayicinin gemisi boşaltılırken Erdemir’in kendi gemisi Limana yaklaştığında; boşaltma durumundaki sanayicinin gemisini Liman dışına alıp, kendi gemisine yükleme ve boşaltma yaptırmaktadır.Bu durumda sanayicinin gemisi demoraj cezası ödemeye mahkûm edilmektedir. İlçemiz tersaneler bölgesindeki havuzun tahmil ve tahliye işlemini de yaparak ilçemize ekonomik açıdan canlılık katacak bir limanın hayata geçirilmesi için çalışacağız.
ÜNİVERSİTE ; devlet Üniversite denilince,öğrencinin yaptığı harcamalarla ilçe ekonomisine katkısı akla gelmektedir.Öğrenci sayısının artırılması isteğinin altında bu düşünce yatmaktadır,oysa üniversitenin sosyo-ekonomik gelişmeye ve kentlileşmeye olan katkıları çok daha da önemlidir.Biz öğrenciye ilçe ekonomisini kurtaracak gözle bakmıyoruz, potansiyelimizin farkında olarak ilçe ekonomisini düzlüğe çıkarmak bizim asli görevimizdir,
Üniversite ve öğrenci ilçemizin bilimsel ve sosyal kültürel yönden gelişmesine katkı verecektir,üniversiteyi bunun için çok önemsiyoruz.
ÜYE-PERSONEL İLİŞKİSİ ; Seçim çalışmalarımız esnasında bizleri en fazla zorlayan konu üyelerimizin çalışan personelimizden şikayetleri idi.Çalışanlarımızın maaş ve her türlü hak edişleri devlet tarafından değil üyelerimizin aidatları ile ödenmektedir.Öyleyse burada üye işveren konumundadır ve TSO’nun gerçek sahipleri onlardır,üyemizi kötü muameleye maruz bırakmayacağız,çalışan personelin o kurumdaki asli görevlerinin “üyeye hizmet” olduğunu hatırlatacağız,aksi davranışlar sergileyenlerle yollarımızı ayıracağız,aynı şey yöneticiler için de geçerlidir,verdikleri oyun değerini bileceğiz,hizmet edilen değil,hizmette sınır tanımayan ve hizmette kusur etmeyen olacağız,
AB PROJE HİBE DESTEKLERİ ; İş ve sosyal hayattaki, potansiyel projelere ve proje fikirlerine fon sağlamak amacıyla, ulusal ve uluslararası platformlarda izlenmesi gereken, süreli ve süresiz periyodlarda açık olan,duyurusu yapılan ve alınmayı bekleyen çok sayıda proje hibe desteği bulunmaktadır.Bu destekleri alarak üyelerimize hizmet olarak yansıtacağız.
NAKLİYE SEKTÖRÜ :İlçemizdeki kuru yük taşıyıcısı nakliye ve lojistik personel serviscileri ve arac servis hizmetleri sektörü zor durumdadır demeyeceğiz,bu iyimserlik olur düşüncesindeyiz,doğru cümle “nakliye sektörü bitme noktasına getirilmiştir” olmalıdır, sektörün içinde olan bir kişi olarak sorunları ve çözüm yollarını çok iyi biliyorum,bu sektörü ayağa kaldırmak BOYNUMUZUN BORCUDUR
TSO’NUN HİZMET ÜCRETLERİ TARİFESİ ; Başbakanımız açıklama yaparak şirket kuruluş işlemlerinin kolaylaştırıldığını ve 650 TL.maliyetinin olduğunu duyurmuştur.Bu ücrete ilaveten,TSO üyesinden 800 TL.hizmet parası almaktadır,bu para ayrıca şirketlerin tüm değişiklik işlemlerinde de alınmaktadır.Bu tarifeyi değiştireceğiz,üyemizin bu yüksek ücretlerle ezdirilmesine izin vermeyeceğiz.
VE ERDEMİR ;Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal yapısında büyük değişimlerin yaşanmaya başlaması ve sanayi üretiminin ekonomide ağırlık kazanmasıyla 1965 yılında üretime başlayan Erdemir çok güzel,şirin bir balıkçı kasabası olan Ereğli’den bu güzellikleri alıp bir daha geri gelmeyecek şekilde yok etmiştir.Yaklaşık 0,5 milyon ton ham çelik ve 0,4 milyon ton yassı çelik kapasitesiyle üretime başladığı dönemlerde sanayileşmenin getirdiği zararlı etkiler çok yüksek değildi belki ama bugünkü mevcut üretim kapasitesi ile ilçeye verdiği zararları artık görmezden gelemeyiz,Erdemir yaptığı yatırımlarla olağanüstü büyümüş ve bir şirketler topluluğu haline gelmiş,Ereğli ise her geçen gün kan kaybetmiş,gerilemiştir,bunun bir karşılığı olması gerekirken aksine bir tutum izleyen Erdemir yan kuruluşlarından Omsan’ı devreye sokarak başta taşıma sektörü olmak üzere Ereğli’yi bitirme noktasına getirmiştir,
Biz Erdemir’in Ereğli’ye olan borcunu ödemesini sağlayacağız,‘EREĞLİ MÜCADELE PLATFORMU’ olarak yaptığımız ses getiren eylemlerin TSO yönetimi olarak çok daha fazlasını yapmaya muktedir olduğumuzu hatırlatacak ve anlaşılmaz sebeplerle sırtını dönen Erdemir’in yüzünü tekrar Ereğli’ye döndüreceğiz.
Sonuç itibariyle ;Yapacaklarımız bunlardan ibaret değildir elbette,zaman ve ekonomik gelişmeler bizleri farklı projeler üretmeye ve çalışmalara sevk edecektir.Bu durumda önümüzde yeni çalışma programları olacak ve Kdz.Ereğli Ekonomisini olumsuz yönde etkileyen,istihdam başta olmak üzere tüm ekonomik göstergelerin geriye düşme sebeplerini ortadan kaldıracak ve dolayısıyla işsizliğe çare olacak proje ve çözümleri üretmek üzere,geçen hafta yaptığımız basın toplantısında deklere ettiğimiz gibi, ”gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız ve bunun için ben ve arkadaşlarım taşın altına elimizi değil gerekirse gövdemizi koyma konusunda verdiğimiz namus ve şeref sözünü tutacağız” .
Artık sözlerin bittiği noktaya gelmek üzereyiz,önümüzdeki 4 yıllık dönemin de kayıp bir dönem olmasını istemiyoruz,bu yarış içinde kırdığımız insanlar olabilir,ahde vefanın ne olduğunu çok iyi biliriz,gönül almasını da çok iyi biliriz,
ANCAK UNUTULMASIN Kİ KOLTUK SEVDAMIZ YOKTUR,HİÇ BİZ ZAMAN OLMAMIŞTIR, YAPTIĞIMIZ HER ŞEY KOLTUK İÇİN DEĞİL,SADECE HİZMET İÇİN”