Kayıt Tarihi: 6 Ağustos 2019 Salı 14:59
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası : ZONGULDAK’A GEMİ SÖKÜM SANAYİSİ VE TESİSİ KURULMAMALI
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası sosyal medyadan bir açıklama yaparak neden gemi söküm sanayisinin ilimize “neden gelmemesi gerektiğini” bilimsel verilere dayalı, detaylı açıklamalar ve örneklerle ortaya koydular.

İşte bölgemizde neden Gemi söküm sanayisi ve tesisinin kurulmaması gerektiğinin detaylı açıklaması;

“Basından öğrendiğimize göre Zonguldak ili Kilimli İlçesinde bir Gemi Söküm Tesisi kurulması düşünülmektedir. Bölgede istihdam yaratacak diye çevre ve insan sağlığını etkileyecek böyle bir tesisin kurulması doğru değildir. Daha önce İzmir Aliağa`da yaşanan olumsuzluklar nedeniyle ülkemizin ve halkımızın yaşadığı sıkıntılar ortadadır. Tesisi uzun sürede Zonguldak ve Kilimliye zarar verecektir. Eğer Zonguldak` ta istihdam yaratılmak isteniyorsa yüz yıldan fazla bir zamandır bölgede işletilen kömür madenciliği geliştirilmelidir.

Ülkemizde İzmir ili Aliağa ilçesinde Nemrut körfezinde yaklaşık 380 000 m2 arazi üzerinde 22 adet gemi söküm tesisinde; Hurda gemi sökümü gerçekleştirilmektedir. Bu tesislerde yılda yaklaşık 900 000 ton hurda gemi sökülmekte, parçalanarak özellikte demir-çelik sektörü için hammadde girdisi sağlanmaktadır.

Genellikle 20 yaş ve üzeri gemilerin yapımında izolasyon maddesi olarak ‘`Asbest‘` kullanıldığından asbest`in sökülmesi, geçici ve nihai depolanması, hurda gemilerde faaliyet türlerine göre farklı türde atıkların, ağır metallerin, madensel yağların, Poliaromatik Hidrokarbonların (PAH), Poliklorlü Bifenillerin (PCB), tehlikeli atıkların denize, toprağa, havaya karışması tüm bu atıkların nihai bertaraf ı süreçlerinde çok önemli ölçüde çevre kirliliği oluşmaktadır.

Aliağa da kurulu bulunan gemi söküm tesislerinde uluslar arası kuruluşlarca (GREENPEACE) yapılan araştırmalarda; İş Sağlığı ve Güvenliğinin, çevre değerlerinin hurda gemilerin sökümünden kaynaklanan asbest ve diğer zehirli maddeler ve güvenli olmayan çalışma koşulları nedeniyle tehdit altında olduğu ortaya konulmuştur. Anılan bu araştırmalarda;

• Tesislerde çalışanlar için İş Sağlığı ve Güvenliği tedbirlerinin alınmadığı,

• Çevre değerlerini korumaya yönelik ciddi tedbirlerin alınmadığı,

• Diğer özellikle "ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütü (OECD)" üyeleri ile karşılaştırıldığında gemi söküm tesislerimizin çevre ve çalışma koşullarının kabul edilemez olduğunu ortaya koymaktadır.

Ülkemizde kağıt üzerinde bu türdeki tehlikeli atıkların ticaretine karşın çevre ve insan sağlığını koruma amacıyla yeterli yasal düzenlemeler yürürlüğe konulmuştur. ( Mevzuat eksikliği yok gibidir). Buna karşın var olan " Tehlikeli Atıkların İthalinin Yasaklanması" na ilişkin yasal düzenlemeler ne yazık ki çoğu kez aşağıda örnekleri verilen işlemlerle ihlal edilmiştir.

Tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınması ve bertaraf ı ile ilgili Türkiye`nin de taraf olduğu uluslar arası (BASEL) sözleşmeye göre; hurdaya çıkan gemisini söküme göndermek isteyen gemi sahiplerinin veya ülkelerinin;

1. Gemilerini gönderdikleri ülkeye geminin yapısında ne tür tehlikeli maddeler kullanıldığını bildirmekle ve söküm için izin istemekle,

2. Gemilerini mümkün olduğunca tehlikeli maddelerden arındırmakla,

3. Gemilerin çevreye duyarlı tesislerde sökülmesini garanti altına almakla yükümlüdürler.

Ancak uygulamaların hiçte yazılı kurallar çerçevesinde yürütüldüğü söylenemez.

Sözün sonu olarak gemi söküm işyerlerinde insan sağlığını ve çevreyi etkileyen kirlilikler olarak öncelikle asbest kirliliğini, yağ ve petrol kirliliğini, sökülme esnasında oluşabilen yangın tehlikesini ve iş kazalarını sayabiliriz. ( Böyle bir yangında 7 Aliağa çalışanı hayatını kaybetmiştir).

1980` den önce inşa edilmiş tüm gemiler büyük oranda asbest izolasyon malzemeler içermektedir. Bu malzemeler gemi söküm faaliyetleri sırasında ortama salınmaktadır. Aslında asbest içeren atıkların ülkemize ithali yasaklanmış ve asbestle çalışma koşulları hakkında katı yasal düzenlemeler yürürlüğe konulmuştur. Ancak Aliağa da uluslar arası kuruluşlarca yapılan analizlerde asbest liflerinin kabul edilebilir sınır değer olan 0,1 lif/cm3 değerinin üzerinde olduğunu göstermiştir.

Tüm bu nedenler ve burada sıralamadığım başkaca farklı nedenlerden ötürü Zonguldak Kilimli sahilinde sadece istihdam sağlayacak diye çevre ve insan sağlığını çok büyük oranda etkileyecek gemi söküm tesisinin kurulması düşünülemez. 160 yıldan fazla süredir kömür üretiminin yapıldığı ve yaklaşık 200 yıllık koklaşabilir kömür rezervinin bulunduğu ilimizde, mevcut ocaklarımızın sürdürülebilir üretiminin olması sistematik yatırımların yapılması sonucunda çok daha fazla istihdam sağlanacaktır.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası”

 
Gösterim : 1909
YORUMLAR
Web sitemiz 04.03.2012 tarihinden itibaren;
Toplam: 22300376, Bugün: 2838 kez ziyaret edilmiştir.