Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık düzenlediği basın toplantısında Erdemir ve Oyak yönetiminin Ereğli’ye ihanet içinde olduklarını söyledi. “Erdemir kurulduktan sonra Ereğli böyle bir zulüm görmedi” diyen Posbıyık “Belediye olarak tüm iyi niyetli gayretlerimiz ve işbirliği çağrılarımız hiç bir şekilde karşılık bulmamaktadır. Kendilerini ‘Ereğli halkının üstünde gören’ bir anlayış sergileniyor, bayramdan sonra İlçe Temsilciler Meclisi gibi bir oluşumun kurulması için tüm siyasi partilere, STK’lara ve kamuoyuna çağrıda bulunuyorum” dedi.
Belediye Başkanı Halil Posbıyık, makamında düzenlediği basın toplantısında Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi ilan edilmesine yol açan yasal düzenlemeye tepki gösterdi. Basın toplantısına CHP’li belediye meclis üyeleri de katılarak Başkan Posbıyık’a destek verdi.
Başkan Posbıyık, Erdemir ve Oyak yönetiminin Ereğli’ye çok büyük bir ihanetin içinde olduklarını belirterek şunları söyledi:
“Dün Resmi Gazete’de bir yönetmelik yayımlandı. Ereğli’nin bize göre yok olmasıyla ilgili bir konu. Bayram öncesinde olsa bile Ereğli’yi, siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini uyarmayı tarihi bir görev, tarihi bir sorumluluk olarak gördüğüm için böyle alelacele bir basın toplantısı yaptım. Ereğli’nin ileride uğrayacağı zararların tespiti gerekiyor. Onun için herkesi düşünmeye davet etmek için meclis üyelerimle birlikte Ereğli ekonomisi, çıkarları için çok önemli bir konuyu hatırlatmak için basın toplantısı yapıyorum. Genel kanaat olarak Ereğli halkı vurdumduymazlık içinde gibi bir algı var. Bu algının doğru olmadığını ifade etmek için bu açıklamaları yapmak zorunda kaldım.”
“EREĞLİ HALKI BÖYLE ZULÜM GÖRMEDİ”
Tüm Ereğli’de yaşayanlara önemli açıklamalar yapacağını dile getiren Posbıyık şöyle devam etti:
“Göreve geldiğim günden beri Ereğli halkını bu konuda adım adım bilgilendiriyorum. Erdemir'e çağrıda bulunuyorum. Şimdi konu çok daha yaşamsal bir noktaya taşınıyor. Size tüm gerçekleri bütün açıklığıyla ve sonuçlarıyla açıklamak istiyorum. Kurulduğu 1965 yılından itibaren ülkemizin ve Ereğli’mizin göz bebeği olan, ülkemizin ve ilçemizin ekonomik, sosyal, spor ve kültür hayatında büyük payı olan ERDEMİR, 2006 yılında özelleştirme sonrası ne acıdır ki Ereğli halkına sırtını dönmüştür. Erdemir bizim canımız, ciğerimiz, gözbebeğimiz. Ülkemizin, bölgemizin çok önemli bir kuruluşu. Ereğli olarak Erdemir’e müteşekkiriz. Hepimiz ekmeğimizi oradan kazandık. Ereğli Belediyesi olarak Erdemir’e büyümesi için her türlü desteği vermeye hazırız. Plan, tadilat, proje gibi konularda her zaman açık olduğumuzu, onlar için her türlü gayreti göstereceğimizi her zaman ifade ediyoruz. Biz Erdemir’le bütünleşmişiz.
Ancak, özelleştirme sonrası Ordu Yardımlaşma Kurumu’na (OYAK) devrinden sonra özelleştirmenin kötü olacağını söylüyorduk, haklı çıktık. OYAK aldı, diye özelleştirmeye karşı olmamıza rağmen milli bir kuruluş aldı diye yine de mutlu olduk. Ama Erdemir Erdemir’likten çıktı OYAK yönetimine geçti. Oyak Yönetimi Ereğli’ye zulüm yapmaya başladı. Erdemir kuruldu kurulalı Ereğli halkı böyle zulüm görmedi. Bazılarını net olarak yaşıyorsunuz, ileride yaşayacaklarınız da var. Siyasi bir beklentim yok, ileride milletvekili olacağım diye bir beklentim de yok. Sadece bir vatandaş olarak görevimi yapmaya çalışıyorum.
Özelleştirme sonrası ERDEMİR’de yöneticilerin uygulamış olduğu satış, satın alma, nakliye ve taşeron politikaları 170 bin nüfuslu Ereğlimiz'de ticaret yapan yüzlerce işadamı, sanayici ve tüccarın iflas etmesine neden olmuştur. ERDEMİR yönetiminin izlemiş olduğu kar odaklı politikalar nedeni ile özelleştirme öncesi ilçemizdeki ticari hareketlilikten ve sayıları binleri bulan nakliyeciler ile 600 civarındaki sac tüccarından iz kalmamıştır. ERDEMİR yönetimi müteahhitlik işlerini OYAK bünyesinde yer alan OYPA’ya yaptırırken, nakliye işlerini yine OYAK bünyesinde bulunan OMSAN firmasına yaptırıyor. Sac satışını ise ERDEMİR bünyesinde kurulan ERSEM adlı şirket üzerinden yapıyor.
ERDEMİR, önce çalışanının hakkını gasp ederek ‘Ya 1400 işçi işten çıkarılacak ya da 12 bin 587 çalışanın maaşları 16 aylığına yüzde 35 indirilecek’ diyerek, çalışanlarını iki insafsız çözüm arasında tercih etmek zorunda bıraktı. ERDEMİR'den bir işçi bile çıkartılmasın diye herkes elini taşın altına koydu. Maalesef 16 ay çalışanların aylığı kesildi. Bunun dünyada örneği yok. İlk işaretleri oradan almaya başladık. Ereğli’ye zulme başlayacak Erdemir diye.”
ERDEMİR NELER YAPTI?
Erdemir’in Türkiye 1.Basketbol Liginde ve Voleybol liginde oynayan Erdemir Spor takımlarını kapattığını belirten Posbıyık şu mesajları verdi:
“Erdemir Sineması'nı kapattı. Sosyal tesislerine çeşitli sınırlamalar getirerek, Ereğli halkının o tesislerden faydalanmalarını engelledi. Ereğli Halkı spor yapmasın dedi. Koskoca spor salonunda Erdemir yöneticileri antrenman yapıyor haftada üç gün. Sosyal tesislerindeki kısıtlamalardan dolayı Ereğli halkının bunlardan yararlanmasını engelledi. Dar gelirli vatandaşların çocukları için Sünnet Şöleni düzenlemekten vazgeçti. Erdemir Hastanesi'ni dahi özelleştirdi. Sağlık işlerine kendileri baksın dediler. Biz sadece sac üretiriz, Ereğli’yi kirletiriz, denizi kirletiriz, diğer sağlık işleriyle biz ilgilenmeyiz, dedi. Plaj Tesisleri'ni Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne geri verdi ve kapattı. Niye, masraf var. Zarar ediyor. Sosyalite diye bir şey tanımıyor, sadece kar ettiği konulara bakıyor."
ERDEMİR, YASAL SORUMLULUKLARINI HİÇE SAYDI!
Belediyeye yasal olarak ödemekle yükümlü olduğu Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisini ödemeyen tek kuruluşun ERDEMİR olduğunu vurgulayan Ereğli Belediye Başkanı şöyle devam etti:
“Bütün fabrikalara bakın, elektrik, havagazı tüketim vergisini bütün kurumlar ödüyor. Yakınımızda Karabük var. Kardemir ödüyor. Yasal bir vergidir bu. Bir tek Erdemir var. Fabrika sahasında yaptığı kaçak yapıların cezalarını dahi ödememektedir. Sırası geldiğinde de belediye Erdemir’e ceza kesiyor diye bağırıyor. İstihdam konusunda bırakın yeni alımları, mevcut çalışanlar çeşitli bahanelerle işten atılmaktadır. Daha yakın zamanda bir mühendis, başmühendis ve formen fazla mesai yapıyor diye atıldı. Böyle bir statü yok dünyada. Cevap bile vermiyor atarken... Farkına varılmadan sürekli insan atıyor. Bu zulüm değil midir? Erdemir kurulduktan sonra Ereğli böyle bir zulüm görmedi.
Belediye olarak tüm iyi niyetli gayretlerimiz ve işbirliği çağrılarımız hiç bir şekilde karşılık bulmamaktadır. Sürekli gelin oturalım, Erdemir’e yardımcı olalım diyoruz. Geçtiğimiz dönemlerde olduk. Fakat kendilerini 'Ereğli halkının üstünde gören' bir anlayış sergilenmektedir. Maalesef bizlerle görüşme noktasına gelmiyorlar.
“İHANET PEŞİNDELER"
Şimdi de Ereğli halkına daha büyük bir ihanetin peşinde olduklarını belirten Posbıyık, ERDEMİR'in, ÖZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİ ilan edilme gayreti bulunduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
“Görevlerini yapmayan siyasiler olabilir ama biz bunları takip ediyoruz. 06.08.2019 Tarih ve 30854 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Endüstri Bölgeleri Yönetmeliği’ne Göre; Fabrika sahası içerisinde kalan, hazineye ait ve şahıs arsaları devlet tarafından kamulaştırılacak ve bedelsiz olarak ERDEMİR’e tahsis edilecektir. Böyle bir şey olur mu? Kamulaştırma hizmeti veriyor özel bir şirkete. Erdemir’e takdim ediliyor. Erdemir içinde bulunan hazine arsalarının bugünkü değeri 4 milyar TL civarındadır. Erdemir’in en büyük rahatsızlığı buradadır. Çünkü buraya ecrimisil ödüyor. Bütün davası bundan kurtulmaktı. Bu arsalar ERDEMİR’e peşkeş çekiliyor, OYAK’a peşkeş çekiliyor.
Fabrika sahasının içindeki tüm imar ve ruhsat işleri bakanlık tarafından yapılacaktır. Belediye ne ruhsat verebilecek, ne harç alabilecek, Ereğli’nin kalbinde, Ereğli’nin vücudunun parçası Erdemir. Kanser hastaları Ereğli’de çoğalmaya başladı. Bu zulümdür. Beş kuruş para vermem diyor, hava kirliliğini, su kirliliğini çekeceksin, sana bir şey vermiyorum, diyor. Ereğli Belediyesi'ne para veriyor da kime veriyor? Halka asfalt yapacağız, yol yapacağız, yeşil saha yapacağız, bunları nereden yapacağız?
Tüm vergi ve harçlardan muaf olacak. Ereğli halkına hizmet için gerekli ve önemli gelirler yok edilecek. Özel Endüstri Bölgesi olduğu andan itibaren artık ilçe halkı ve ilçe kurumlarıyla hiçbir bağı kalmayacak ve tamamen Ereğli’ye ve Ereğli halkına sırtını dönecek. Ereğli halkına sadece kirliliğini verecek, patlamalarla uyanacağız, çocuklarımızın ciğerleriyle oynayacak. Yıllık 6,5 milyar TL rekor net kar açıklayan ERDEMİR’e bu kar yetmemektedir. Tek amacı daha fazla kar yapmak olan ve bunu sağlamak için Ereğli’yi ve Ereğli halkını yok sayan bir politika gütmektedir. Yatırım yapmıyor, iyice sıkmaya çalışıyor, yüksek fırını yenilemiyor. Sıkayım, biraz daha kar edeyim, emekli subaylara biraz daha para vereyim, Ereğli halkı ne yaparsa yapsın, diyor.
Ereğli’nin havasını, suyunu toprağını kirleten, Ereğli halkının beden ve ruh sağlığını tehdit eden ERDEMİR, sırtını Ereğli‘ye tamamen dönmek peşindedir. Oysaki ERDEMİR’den kat ve kat daha küçük firmaların, sosyal sorumluluk proje ve faaliyetleriyle kendi bölgesindeki yerel halk başta olmak üzere tüm toplumun ihtiyaç ve sorunlarına çözüm geliştirmeye çalıştıkları görülmektedir.
Örneğin AKSA AKRİLİK, KARDEMİR, ÇİMSA gibi şirketlere baktığımızda yaptıkları sosyal sorumluluk projeleri kataloglarına sığmamaktadır. Sürekli halka sosyal açılımlarda bulunuyor. Erdemir sürekli susuyor. Talebimiz, bütün bu sürecin Ereğli halkının gözü önünde ve rızasıyla şeffaf, denetlenebilir ve yönetilebilir olmasıdır.”
ERDEMİR’E ÇAĞRI…
Erdemir yönetiminin bir an önce Ereğli'ye yüzünü dönmek zorunda olduğunu belirten Posbıyık şöyle devam etti:
“ Yakınımızdaki Kardemir’e bakın. Her ay bir milyon hava kirliliği parası veriyor. 12 Milyon lira emlak vergisi ödüyor. Erdemir bunları vermem, diyor. Karabük’ün yaptığı sosyal yardımlardan birkaç tanesini söyleyeyim. Kardemir Anadolu Lisesi Kampusu, Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi... OYAK yönetimiyle bunları konuşamıyoruz bile... Karabük Üniversitesi Arge Merkezi, Kardemir Eğitim Kültür Merkezi... Burada bir şey yapıldığını gördünüz mü? Yazık günah. Böyle uyumakla olmaz, onun için tepemize biniyorlar. Karabük Üniversitesi ve sosyal donatılarını yaptı. Hasan Doğan spor kompleksi... Kardemir, Karabükspor Kulübü'ne sürekli yardımda bulunuyor. Bütün yatırımları yapıyor. Karabük bizi fersah fersah geçmiş vaziyette.
Erdemir'de en büyük tehlike yangın tehlikesidir. Bir yangın merkezi yok burada. Bir yangın ünitesi yok Erdemir’de. Geçenlerde bir şehit verdik Erdemir’de. Yandı kurtulamadı. Erdemir belki yanık merkezi kursa o şehidimiz kurtulacaktı. Ters yönde gittikleri, bakım onarım yapmadıkları için sürekli patlamalar oluyor.
Buradan sesleniyorum ve çağrıda bulunuyorum: Bu mesele siyaset meselesi değildir. Bu mesele Halil Posbıyık meselesi de değildir. Bu mesele Ereğli’nin var olma mücadelesidir. Bu mesele, siyasi parti farkı gözetmeksizin siyasi parti temsilci ve yöneticilerinin, sivil toplum kuruluşlarının, odaların, derneklerin, Ereğli halkının, yani tüm şehrin, Ereğli'nin geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Bütün yurttaşlarımı, siyasi partileri, dernek yöneticilerini, bütün halkımızı, STK’ları mücadeleye çağırıyorum.”
TEMSİLCİLER MECLİSİ KURULSUN
Bayramdan sonrası için teklifi olduğunu belirten Posbıyık şunları kaydetti:
“Ereğli özelleştirme safhasındaki tehlikelerden çok daha büyük tehlike karşısındadır. Ereğli’de Temsilciler Kurulu yeniden kurulmalıdır. Halil Posbıyık olarak neferi olmaya hazırım. Başkanı olmaya hevesli değilim. AK Parti İlçe Başkanı'na sesleniyorum. Başkanı o olsun. Bu parti meselesi değildir. Milletvekilleri olsa bu konuları gündeme getirirlerdi ama maalesef yok. Veya var da ben farkında değilim. Bu konuyu gündeme getirmeyeceksiniz de neden seçildiniz? Ereğli kavruluyor, ses seda yok. Kavga falan etmiyorum, yumuşak konuşuyorum. Sadece tarihi görevimi yapıyorum. Ereğli’de yaşayan bir vatandaş, sorumluluğu olan bir belediye başkanı olarak söylüyorum. Israr ediyorum, bayramdan sonra bir araya gelip Temsilciler Kurulu gibi bir oluşum hayata geçirilmeli. Uyarılarda bulunmalı, olmuyorsa tekrar demokratik kurallar içinde Ereğli hareket halinde eylemlere başlamalıdır. Benim düşüncem budur. OYAK yöneticilerine sesleniyorum. 4 siyasi parti başkanıyla toplantı yaptık. OYAK Yönetim Kurulu başkanından randevu istedik. Bu görevi de AK Parti İlçe Başkanı'na verdik; sen iktidarsın seni dinlerler, dedik. Müracaat etti, bize verdiği bilgiye göre, isimlerimizi istediler, TSO da vardı içinde. İki buçuk aydır bize randevu vermediler. Ereğli halkını adam yerine koymuyorlar. Tepeden bakıyorlar, ben daha ne diyeyim. Ben diyorum ki burada asla siyaset yapmıyorum. Hiçbir konuda demeç vermiyorum. Bütün siyasi partiler benim kardeşimdir. Ereğli halkı menfaatine hep beraber gelin, beraber çalışalım, diyorum."
ERDEMİR PLAJI
Erdemir Plajı’na yazık günah olduğunu belirterek, halkın belediye plajında üst üste denize girdiğini ifade eden Ereğli Belediye Başkanı şöyle konuştu:
“Sapıklar çoğalmaya başladı, kalabalıkta başka türlü işler oluyor. Denize girecek yer yok. Ama yanımızda koskoca Erdemir Plajı devlete verildi, Ereğli’nin idari sınırları içinde ama boş duruyor. İnsanlar tellerden atlayıp burada kaçak denize giriyor. Burada ölen olursa sorumluluğu mülki amirlerdedir. Cankurtaran yok. Karayollarını yaparken halkı düşünmediler. Herkes yollara park ediyor, orada bir cinayet olacak diye ödüm kopuyor. Siyasiler uyumuş, Ereğli halkına zulüm daha nasıl olacak? Zulümdür bunlar zulüm! Yan tarafınızda kocaman bir yer bomboş, maalesef Ereğli Belediyesi’nin idari ve imar hudutları içinde, direk bize verilmesi lazım ama vermiyorlar.”
“GÜLÜÇ’ÜN EREĞLİ YE BAĞLANMASINI YENİDEN GÜNDEME GETİRMELİYİZ”
Bunun nedeninin daha sonra AK Partili olan Gülüç Belediyesi olduğunu ifade eden Posbıyık şunları söyledi:
“Neden, halkı denize sokmak için mi? İsimleri de biliyorum, orada ticaret yapmak için. Kime verdiklerini biliyorum. Halkın denize girmesini düşünen yok. Havuzların fayansları sökülmüş. Voleybol sahası çorak hale getirilmiş. Kanepeler çalınıyor. Havuz makineleri götürülmüş. Koparmadıkları yer yok, şimdi çiçekleri çalıyorlar köklerinden. Yazık günah değil mi. Ereğli Belediyesi’nin cankurtaranları var, sağlık personeli var, oraya suyu Ereğli Belediyesi veriyor. Suyu vermem kimseye. Gülüç Belediyesi'ne vereceklerse Gülüç’ten hat çekmeleri lazım. Dün aldığımız habere göre bakanlık bir müfettiş göndermiş, ölçüm yapıyorlarmış, Gülüç Belediyesi’ne vereceklermiş. Size şunu söylüyorum, Gülüç’ün Ereğli’ye bağlanması gerekiyor demiştim. Mahkemeye gittik, İdare Mahkemesi kararını aldık. Tapu gibi elimizde. Siyaseten çıkarılmıyor. Gülüç Belediyesi Göktepe’yi alacakmış da, kendine bağlayacakmış da, bu fasafiso lafları duyuyoruz. Demek ki Gülüç’ün tekrar Ereğli’ye bağlanması için mahkeme kararlarını gündeme geçirip harekete geçme zamanımız geliyor.”