Cumhuriyet Halk Partisi Kdz.Ereğli İlçe Başkan Adayı Neriman Posbıyık, son günlerde parti içerisinde yaşananlarla ilgili olarak Kahverengi Kafe de basın toplantısı düzenledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Kdz.Ereğli İlçe Başkan Adayı Neriman Posbıyık, son günlerde parti içerisinde yaşananlarla ilgili olarak Kahverengi Kafe de basın toplantısı düzenledi.
Neriman Posbıyık, yaşanan süreçle ilgili açıklamalarda bulunarak, ‘Parti içerisinde oynana kirli oyunun içerisine girmeyeceğiz’ dedi.
Posbıyık, düzenlediği basın toplantısında şu açıklamayı yaptı;
“Delege seçimlerinin bütün hızıyla devam ettiği bu süreçte sizlerle paylaşmak istediğim çok önemli konular var.Benim bu sürece nasıl başladığımı ayrıntılarıyla anlatmak, gözden kaçan bazı noktaların altını çizmek istiyorum. Son yerel seçimlerden önce Eylem Ertuğrul, Halil Posbıyık'tan randevu talep eder. Kendisinin milletvekili olmak istediğini, yardımlarını beklediğini söyler. Halil Bey de kendisine "Çok memnun olduğunu, gençlerin siyasette bir yerlere gelmesi gerektiğini, tüm desteğinin yanında olduğunu" söyler. Bu konuşma her iki tarafın mutlu ifadeleriyle sona erer. Bu diyalog seçimden önce olur.Halil Posbıyık belediye başkanı adayı olduğunda, Eylem Ertuğrul, kendisini ziyaret eder ve belediye meclis üyesi olmak için talepte bulunur. Halil bey bunu da olumlu karşılar ama hatırlatır: "Sen milletvekilliğini hedefliyordun" der. Eylem Ertuğrul "Önce belediye meclisi üyesi olmak istiyorum" cevabını verir. Halil bey bunun üzerine "Başarılı olmanı istiyorum. Seninle çalışmak isterim. Belediye Meclis üyeliğinin birinci sırasına ismini yazıyorum" der. Ve hazırlanan ilk belediye meclis üyeliği listesinde Eylem Ertuğrul, ilçe yönetim kurulu üyeleri Burak Karaarslan ve Şenay İşeri yer alır. Evraklar İlçe Seçim Kurulu'na gönderilir ama Eylem Ertuğrul il yönetiminden Burak Karaarslan ve Şenay İşeri ilçe yönetim kurulu üyeliklerinden zamanında istifa etmedikleri için isimleri reddedilir.
Hatırlıyorum Halil Posbıyık, bu sürpriz gelişme üzerine iki gün kala listeyi yeniden hazırlamak zorunda kalmıştı. İşin en çarpıcı yanı, buraya dikkatinizi çekiyorum. İsimleri, kendi hataları nedeniyle reddedilince, Eylem Ertuğrul kendi yerine eşini, Burak Karaarslan kendi yerine babasını, Şenay İşeri de kendi yerine eşini listeye aldırmak ister. Halil Posbıyık bu teklifleri kabul etmez. Gelelim sonraki gelişmelere... Karadeniz Ereğli ilçe yönetimi yaşanan zaafiyetler üzerine ne yazık ki Kayyuma götürüldü. Süreci üzülerek izliyordum. Ehliyetli bir yönetimin oluşması gerekiyordu. Eylem Ertuğrul'un ismi ortalarda dolaşırken, tam adaylık sürecinin ortasında, teknesine atlayıp Ereğli'den uzaklaşmış ve tatile gitmişti. Uzun süre ortalarda görünmedi. Osman Yavuz'a teklif götürüldüğünü biliyorum ama kendisi de işlerinin yoğunluğu nedeniyle kabul etmedi. Partiyi bu sıkışmış, yönetilemez durumdan çıkarmak gerekiyordu. Arkadaşlardan bana pek çok ısrarlı talep geliyordu. Önceleri reddettim, böyle bir planım yoktu. Ama gelinen noktada bana ihtiyaç olduğu ortaya çıktı, bunu bir görev olarak kabul ettim ve ilçe başkanlığı için aday oldum. Aslında ilçeyi sağlıklı bir şekilde kongreye götürebilmek için üç aylığına aday olmaya karar vermiştim. Ama süreç öyle gelişti ki, bir kadın olarak siyaset yapmamın engellenmek istenmesi, anti demokratik müdahaleler, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk'ün bizlere kazandırdığı seçme seçilme hakkını yok sayan bir yaklaşım, kararımı değiştirmeme neden oldu. Bu mücadeleye devam etmeliydim. Bu arada ilginç bir gelişme oldu, siyasetten uzaklaşıp teknesine atlayarak denize açılan genç arkadaşı Genel Merkez Kayyum yönetiminin başına atadı. Sonra da biliyorsunuz ilçe yönetimine adaylığını açıkladı. Şaşırdım, sanki daha önce yaşananlar hiç olmamış... Bu süreçte gelip açıkça, "Siz benim büyüğümsünüz. Şimdi böyle bir yola girmek istiyorum" dese "Yanındayım, yolun açık olsun" diyeceğim. Ama böyle olmadı. Sonradan görüyoruz ki, burada Zonguldak-Devrek-Çaycuma politikası ve lobisi yine devreye girmiş. İl Başkanı ve milletvekili sıralamasında belirleyici olmak için kollar yine sıvanmış. Yine Ereğli ve Alaplı devre dışı bırakılmak isteniyor. CHP'nin kongre dönemlerinde bu lobi her zaman harekete geçer, Ereğli ilçe yönetiminin seçimlerine müdahale eder. Her dönem Ereğli-Alaplı politikalarını Zonguldak politikaları düzenler. Şu andaki yönetim kurulu üyelerinin kimlerden oluştuğuna bakarsanız orada da Zonguldak politikası temsilcilerini net olarak görürsünüz. Yine aynı oyun oynanıyor. Bu açıkça bölme, hizipçilik ve Ereğli'yi etkisizleştirme hareketi... Bu kirli oyunun parçası olamam. Bu süreçte anti demokratik uygulamalar ve masa başı oyunlarla, sadece mahalle seçimlerine müdahale edilmekle kalınmadı, Belediye Başkanı Halil Posbıyık üzerinde de bir yıpratma kampanyası başlatıldı. Yok ikimiz CHP'yi ele geçirip saltanat kurmak istiyormuşuz, yok diktatörmüş... Delege seçimleri sırasında Belediye Meclisi üyelerine hakaretler edildi. Seçim kurallarına aykırı olarak sandıklara müdahale edildi, listelerle oynandı, bilgiler saklandı, seçim anında kendi listeleri usulsüz olarak üyelerin ellerine tutuşturuldu. Gizli oy açık sayım ilkesine bağlı kalınmadı. CHP ahlakına uymayacak davranışlar sergilendi. Ok yaydan çıkmış, Zonguldak Merkez, Devrek, Çaycuma lobisi Ereğli'ye yine kaybettirme oyunları içinde... Bunu partililerimizin, Ereğli kamuoyunun bilgisine ve değerlendirmesine sunuyorum. Ben bu oyunların bir parçası olamam. Bu yıpratma süreci CHP'ye asla hizmet etmez. Partiyi ve şehri ileri taşımak için demokratik bir yarış değil, kişisel hesaplaşmalar, düşmanlaştırmalar görüyorum. Bazen bir mücadeleyi sürdürür ve kazanırsınız ama döner bir bakarsınız ki aslında bu savaşın kazananı yok. Herkes kaybetmiş... İşte burada tam da bunu görüyorum. Kazananın da kaybedeceği bir mücadele... Yıllardır bu partide samimiyetle mücadele vermiş bir nefer olarak şunu söylemek isterim ki bizler düşman değil yol arkadaşlarıyız. Bu ülkenin iklimini değiştirmek, Cumhuriyet değerlerini korumak ve geliştirmek için güç birliği yapması gereken partilileriz. Anti demokratik müdahaleler, masa başı oyunlar olmasa biz bu seçimi kazanırız, hiç kuşkum yok ama kesinlikle demokratik, kurallara uygun bir seçim yaşanmıyor.
Bugüne kadar hep gördük. CHP ilçe örgütü dar grupçuluk ve ekipçilik yapmayı tercih etti. “Benim adayım seçilmeyecekse, CHP kaybederse kaybetsin” dendi. Bunu son iki seçimde de 2014-2019 yaşadık. Görüyorum ki bu zihniyet birleşerek güçlenmiş. Ulusal gündemi takip ettiğimizde CHP’nin itibarsızlaştırılması için menfaat odaklarının yapmaya çalıştıkları kumpasları görüyoruz. Bu yaklaşımlar ancak bunlara hizmet eder. İç çekişmelerin partiyi kendi kabuğuna nasıl hapsettiğine, halktan kopardığına tanık oluyoruz. Bu partide ahde vefa, liyakata saygı gibi erdemleri unutmayıp, korumamız gerekiyor. CHP’yi iktidara taşımak için var gücüyle çalışanlara ve bunu başaranlara hakkını vereceksiniz. CHP ilçe örgütü neden CHP’ye oy veren insanların hep gerisinde kalıyor biliyor musunuz? Çünkü ter dökmeden, halka ulaşmadan, masa başı planlarla, entrikalarla ve lobilerle iş yapılma kültüründen ötürü… Gençlere tavsiyem de budur. Bırakın, lobiciliği, entrikaları, ele geçirme anlayışını, kural dışılıkları, masa başı, kapı arkası taktikleri, dar grupçuluğu… Halka ulaşın, parti ilkelerini, programını, Atatürk’ü anlatın. Sosyal demokrasinin güçlü örneklerini verin.
Bu süreçte bana güç veren, yanımda olan bütün dostlara teşekkür ediyorum.
Dün olduğu gibi yarın da partimizin iktidara gelmesi için bir üye olarak görevden kaçmam. Var gücümle çalışırım. Partiye zarar verecek gelişmeleri engellemek için birlik ve beraberlik içinde mücadele ederim. Ancak Neriman Posbıyık olarak böyle bir yıpratma sürecinin parçası olmayacağımı bildiriyorum. Yaşananları protesto ediyorum. Ereğli'nin öncelikli olacağı ve parti demokrasisinin egemen kılınacağı bir CHP için mücadeleye devam edeceğim. Zonguldak-Devrek, Çaycuma lobiciliğinin değil Ereğli'nin kazanması için mücadele edeceğim. Ama bu kirli oyunun bir parçası olmayacağım. YAŞASIN CUMHURİYET HALK PARTİSİ… YAŞASIN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK…
YAŞASIN CUMHURİYET…”