AKP’li il genel meclis üyeleri ve de Erdemir yetkilileri, belediye sözcülerinin konuşmalarını sık sık keserek , deyim yerindeyse zırt pırt araya girerek, derli toplu bir bilgilendirmeyi engellemeye çalıştı.
Erdemir’in Kızılcapınar Barajı suyunun azalması durumunda, üretimini devam ettirebilmek için Kdz. Ereğli’nin içme ve kullanma suyunu keseceğine dönük iddialar gündemden düşmüyor. İl Genel Meclisi’nde Erdemir’in HES imar düzenleme talebiyle ilgili imar komisyonu raporunun görüşüldüğünü ifade eden CHP’li Hayrettin Kartal, Erdemir’in talebinin AKP’li üyelerin oylarıyla kabul edildiğini açıkladı.
1993’DEN BU YANA SORUN YOKTU CHP
Kdz. Ereğli ilçe Başkanlığında düzenlenen basın toplantısının açış konuşmasını İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul yaptı. Ertuğrul sözü il genel Meclis üyelerinden Hayrettin Kartal’a verdi. İl genel meclis üyelerinden Şanver Aktağ, bazı belediye meclis üyeleri, yönetim kurulu üyeleri ve partililerin ilgi gösterdiği toplantıda, Kızılcapınar Barajı’nın Erdemir’in endüstri suyu, ilçe halkını içme ve kullanma suyu ve tarımsal amaçlı suyunu karşılamak için inşa edildiğini belirtti. Yüzde 39’luk kısmının bölge halkına tahsis edildiğine dikkat çeken Kartal, barajdaki suyun kullanımı konusunda 26 yıldan bu yana sorun olmadığını söyledi ve sorunun ana kaynağını şöyle ifade etti:
ZIRT-PIRT
“Erdemir baraj üzerinde HES inşa etmek istemektedir. Öncelikle şunu vurgulamak isteriz. Erdemir’in enerji üretmesine karşı değiliz. Barajda biriken suyun kullanım haklarıyla ilgili olarak alınacak her türlü kararda, Ereğli halkını temsilen Ereğli Belediyesi de hak sahibidir. 180 bin insanın içme suyu hakkı güvence altına alınmadan, açıkça protokole bağlanmadan, bu konu meclisimizde kabul edilmemelidir. Bunun üzerine konu komisyonlara havale edilmişti.” Komisyonunun barajda toplandığını ve toplantıya katılan Erdemir yetkililerinin sunum yaparken il genel meclis üyelerinin sessizce dinlediğini, belediye yetkilileri konuşurken ise bazı AKP’li üyeler ile Erdemirli yetkililerinin konuşmaları sık sık kestiğini belirten Kartal “Deyim yerindeyse, zırt pırt araya giderek, derli toplu bir bilgilendirmeyi engellemeye çalıştı. Sonuçta toplantı her kafadan bir ses çıktığı ve kördüğüme dönüştü” dedi.
“İNSİYATİFİ ERDEMİR’İN ÇIKARLARINA TESLİM EDEN İFADELER DEĞİŞTİRİLMELİ”
Kartal, CHP İl Genel Meclisi üyeleri olarak, ERDEMİR yetkililerinin yanıtlamasını istedikleri soruyu şöyle ifade etti: “Eğer siz, ERDEMİR olarak, barajdaki su seviyesi herhangi bir nedenle kritik seviyeye düşerse, gerekirse enerji üretimini durdurup önceliği Ereğli halkının içme suyuna vereceğinizi taahhüt ediyor musunuz? Diye sorduğumuzda, net bir cevap veremediler. Sadece su boşuna mı aksın? Ereğli Belediyesi başka kaynaklardan suyunu temin edebilir gibi muğlak ifadelerle sorularımızı geçiştirdiler. Biz de kendilerine, ERDEMİR’in enerji üretmesine karşı olmadığımızı, boşa akan suyun değerlendirilmesine bizim de destek vereceğimizi, ancak var olan belirsizliklerin ortadan kaldırılarak, tarafların haklarını koruyacak bir mutabakatla, açık ve net bir protokole bağlanması gerektiğini belirttik. Sonuçta toplantı sona erdi ve konu 06/12/2019 tarihindeki İl Genel Meclisi gündemine geldi. Bildiğiniz gibi il genel meclisi 19 AKP’li, 11 CHP’li 1’de bağımsız üyeden oluşuyor. Biz CHP grubu olarak Ereğli halkının içme suyu önceliğini tanıyan yeni bir protokol yapılmadan ve de DSİ’nin HES yapım şartnamesinin 9.maddesinde belirtilen ve tüm insiyatifi ERDEMİR’in çıkarlarına teslim eden ifadeler değiştirilmeden, böyle bir komisyon kararına katılmayacağımızı açıklayarak muhalefet şerhi koyacağımızı belirttik.”
UYSAL’IN ATTIĞI İMZA !
20 Eylül 2018’de DSİ, ERDEMİR ve belediye adına da önceki Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’ın imza attığı protokolü hatırlatan Kartal, yazılı metinin 5 maddesinin “hak ve yükümlülükler” bölümünde, “Baraj, DSİ’nin sulama, ERDEMİR’in endüstriyel su ve Belediyenin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak üzere tesis edilmiştir. Barajdan karşılanabilecek su miktarı, öncelikli olarak endüstri su ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanılacak, kalan kısmı ile içme suyu ihtiyacı ve sulama suyu ihtiyacı karşılanacaktır. Baraj seviyesinin ERDEMİR’in bir aylık su ihtiyacını karşılayamayacak düzeye düşmesi halinde (planlama raporuna göre 95 m. Kotu) seviye tekrar 95,5 m kotuna yükselinceye kadar su yalnızca ERDEMİR tarafından kullanılacaktır. Barajdan verilen içme suyu miktarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, Belediye içme suyu ihtiyacının kalan kısmını Gülüç çayı üzerinde mevcut kaynak ve su alma yapılarından veya başka kaynaklardan meri mevzuat hükümleri çerçevesinde kendi imkanları ile karşılayacaktır” denildiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“PROTOKOL VE ŞARTNAMENİN BİRBİRİ PEŞİ SIRA HAZIRLANMASI MANİDARDIR”
“24/ekim/2019 tarihinde ise DSİ, Kızılcapınar HES proje şartnamesi yayınlar. DSİ şartnamesinin 9 maddesinde aynen şu şekilde yazmaktadır. “Kızılcapınar barajının birincil amacı ERDEMİR’in endüstri suyu ihtiyacını karşılamaktır. Barajın işletme planı ve işletilmesi, ERDEMİR tarafından yapılacaktır. Tüm yıl boyunca dipsavaktan bırakılacak su miktarını ERDEMİR belirleyecektir. Baraj su seviyesi ERDEMİR’in bir aylık su ihtiyacını karşılamayacak düzeye düşmesi halinde, su tekrar planlanan seviyeye yükselinceye kadar yalnız ERDEMİR tarafından kullanılacaktır. Denmektedir. Şimdiye kadar, 26 yıldır hiçbir protokolde ve de şartnamede, Ereğli halkının içme suyunu belirsizliklere sürükleyerek riske sokan böylesine hiçbir madde yokken, şimdi sadece tüm su kullanma haklarında insiyatif ERDEMİR’e bırakılmaktadır. Ereğli önceki dönem Belediye başkanı Sn. Hüseyin Uysal böyle bir protokolü nasıl imzalamış, DSİ böyle bir şartnameyi nasıl hazırlamıştır.? Bu protokol ve şartnamenin birbiri peşi sıra hazırlanması manidardır ve açıklanmaya muhtaçtır. Tarım ve orman bakanlığı DSİ hidroelektrik enerji dairesi başkanlığının bir yazısında; 1982 -2018 yılları su verileri kullanılarak yapılan işletme çalışmasında, Kızılcapınar barajında 444 ay içerisinde toplamda 26 ay barajın 95 m kotunun altına düştüğü görülmüştür.” denmektedir.
İÇME SUYU HAKKI RİSK ALTINDA
Böyle bir durumun varlığı, Ereğli halkının içme suyu hakkının nasıl bir risk altında olduğunun en açık kanıtıdır. Hele hele küresel ısınmanın her geçen gün ülkemizi nasıl olumsuz etkilediği ve azalan yağışların barajlardaki su seviyesini ciddi bir şekilde düşürdüğünü gördükçe, gelecek için endişelenmemek mümkün değildir. Birleşmiş milletler verilerine göre dünyada şu an 1 milyara yakın insanın güvenli içme suyuna erişimi yok. 2050 yılı itibariyle bu sayı yaklaşık 6 milyara çıkacak. Su hakkı, temel insan hakkıdır. 28/07/2010 tarihli birleşmiş milletler kararı aynen şöyle diyor. “Temiz içme suyuna erişim, yaşamdan ve tüm insan haklarından faydalanmak için temel bir insan hakkı olarak tanınmaktadır.”
“BİRLİKTE BAŞARMAYI, BAŞARMALIYIZ” SÖZLERİNE AYNEN KATILIYORUZ.
OYAK Genel Müdürü Sayın Süleyman Savaş Erdem geçen hafta pazartesi günü Kdz. Ereğli’de odalar, milletvekilleri, dernekler, meslek kuruluşları, birçok sivil toplum kuruluşu ile bir araya geldi. Nedense 120 bin kişiyi temsil eden Kdz. Ereğli Belediyesini davet etmemiş, sayın genel müdür HES konusuna ilişkin olarak, HES’in çevresel bir etkisinin olmayacağını, barajın Belediyeye verilecek su oranında herhangi bir değişiklik olmayacağını söylemiş. “BİRLİKTE BAŞARMAYI, BAŞARMALIYIZ” diyerek sözlerini bitirmiş. Çok güzel, alkışlanacak veciz bir söz aynen katılıyoruz.
ÇÖZÜM NOKTASINDA SAMİMİYSENİZ
Sayın genel müdür; çeşitli toplum kesimlerini temsilen 40-50 kişiyle bir araya gelip, sorunları tartışıp, çözüm yolları aramakta gerçekten samimiyseniz, Kdz. Ereğli Belediyesi ile de rahatlıkla bir araya gelip sorunları çözebilirsiniz. Kdz. Ereğli halkının içme suyu hakkının öncelikli temel bir insan hakkı olduğunu kabul edip, bu hak riske girerse, gerekirse enerji üretimini durdururuz deyip, yeni bir protokolle Ereğli Belediyesi ile anlaşabilirsiniz. Kaldı ki bunları söylerken bizi Kdz. Ereğli Belediyesinin elçisi falanda zannetmeyin. Öyle bir görevimiz yok. Biz CHP İl Genel Meclisi üyeleri olarak, soruna sadece objektif, bilimsel gerçekler ışığında, önceliğin kardan ziyade, insan olduğu, sosyal demokrat bir anlayışla yaklaşmaya çalışıyoruz. ERDEMİR’le Ereğli arasındaki sorunlar, su sorununda olduğu gibi, bazı çevrelerce sanki, Ereğli Belediyesi Başkanı Sayın Halil Posbıyık’la ERDEMİR arasında kişisel bir sorunmuş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Oysa sorun çok çeşitli ve derindir. Bu konuda gerek pazartesi günkü toplantıda ve gerek daha önceki yıllarda, TSO, DTO, Muhtarlar Derneği, Şoförler ve Otomobilciler Odası, Esnaf Kefalet Kooperatifi yetkililerinin ERDEMİR’le ilgili sıkıntıları dile getirdiklerini biliyoruz. O nedenle sorun kişisel değil toplumsal bir sorundur ve Kdz. Ereğli’de yaşayan 180 bin insanı ilgilendirmektedir.
SU HAKKI EVRENSELDİR
Bizim bu konudaki düşüncelerimiz, söylediklerimiz açık ve nettir. Her zaman doğruların, gerçeklerin ışığında halkımızın yanında olacağız. Doğruları anlatacağız. Halkımızın haklarını, temel insan haklarını, insanca yaşama haklarını, sosyal demokrat bir anlayışla her platformda dile getirip savunacağız. Su hakkı en temel, en yaşamsal, en evrensel bir insan hakkıdır ve aynı zamanda kutsal bir haktır. Tüm kişi ve kuruluşlar bu hakka saygı göstermek zorundadır.