BEÜ’den yapılan yazılı basın açıklamasında 4 D ile ilgili detaylı bilgiler verildi. Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi; “Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesine kazandırılan dört boyutlu (4D) ultrasonografilerdeki görüntü kalitesi, standart iki boyutlu (2D) ultrasonografilerden çok daha iyi olup dokulardaki detaylar ayrıştırılabilmektedir. Bu sistem; en, uzunluk ve derinlik boyutlarını içeren 3 boyutlu (uzaysal) görünümün eş zamanlı olarak (real time) bir monitörde görüntülenmesine olanak sağlar. Dördüncü boyut terimi, çekim sırasında, anne karnındaki bebeğin 3 boyutlu görüntülerinin fotoğraf kareleri gibi eş zamanlı görüntülenip birleştirilerek kaydedilmesini ifade etmektedir. Önceden kullanılan üç boyutlu ultrasonografi cihazlarında görüntünün incelemeden sonraki 10-15 dakika içerisinde oluşması ve görüntünün tam olarak yaratılamaması bebeğin gelişimi hakkında yeterli bilgiye sahip olunmasının önünde bir engeldi. Bu sebepten dolayı doğumsal anomalilerin teşhisi daha geç konulmaktaydı.” denildi.

BEÜ Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. K.Varım NUMANOĞLU ise, “Hastanemiz bünyesinde 8 öğretim üyesi ve 9 araştırma görevlisi, 17 hemşire ve 16 personel ile hizmet veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğimizde yılda ortalama 6000’in üzerinde nitelikli cerrahi işlem ve 1200 doğum yaptırılmaktadır. Kliniğimiz bünyesine yeni kazandırılan Dört Boyutlu (4D) ve İki Boyutlu (2D) Ultrasonografi cihazları ile üniversitemiz bölgesinde sağlık hizmet sunumunda öncü rolünü sürdürmeye devam etmektedir. 4 boyutlu ultrasonografi şu konularda tanı ve teşhis konusunda önemli bir yere sahiptir:

• Bebeğin cinsiyetinin daha erken dönemlerde (14. haftada) belirlenmesi.

• Bebeğin gelişimsel analizi.

• Çoğul gebeliklerin ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi.

• Rahmin yapısal problemlerinin teşhisi.

• Plasentada oluşabilecek anomalilerin saptanması.

• Anormal kanamaların sebeplerinin teşhis edilmesi.

• Ektopik (dış) gebeliğin tanısı.

• Yumurtalık tümörleri, kistleri, polip ve miyomlarının teşhisi.

• Plasentanın yerleşiminin (lokalizasyonunun) belirlenmesi.

• Spina Bifida (Omurgada oluşan açıklıklar) veya ensefalosel gibi (beynin kemik yapıdan dışarıya sarkması) gibi santral sinir sistemi ile ilgili problemlerin tespiti.

• Yarık damak ve yarık dudak anomalilerinin tespiti.

• Down sendromu gibi kromozomal anomalilerde bebeğin özellikle de yüzü olmak üzere fiziksel görünümünün izlenmesi.

• Bebeğin el ve ayakla ilgili anomalilerin daha net ve doğru şekilde teşhis edilebilmesi.

Doğumsal anomalilerde erken tanının konulması hamilelik süresinde oluşabilecek tehlikeleri azaltacak, aileleri doğum esnasında hoş olmayan sürprizlerden uzak tutacak ve doğum sonrası bebeğe gerekebilecek bir takım ameliyatlar için uygun koşulların önceden hazırlanmasını sağlayacaktır. Bu cihazların kurumumuza kazandırılmasında her zaman yanımızda hissettiğimiz desteklerini bizlerden esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Özer’e teşekkür ediyor, Üniversite Hastanemizde hizmete giren ultrasonografi cihazlarının Zonguldak halkına hayırlı olmasını temenni ediyorum.” Bülent Ecevit Üniversitesinde, Sağlık Kampüsü ile hastane binasının çeşitli birimlerin modernizasyonu, alt yapı ve çevre düzenlemesi işlerinin tamamlandığını belirten BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ise şunları söyledi: “Mevcut sağlık hizmetinin çeşitliliği ve kapasitesini artıran hastanemize, özellikle kanser, diyabet ve obezite gibi alanlarda ulusal ölçekte referans merkezi olma yönünde önemli yatırımlar yapılıyor. Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde çok fonksiyonlu Digital Anjiografi Cihazı, Vitrektomi Cihazı, Kulak Burun Boğaz Tıbbi Cihazları, Digital Mamografi Cihazı teminleri için gerekli yaklaşık 3 milyon TL ödenek tahsis edilmiş olup, cihazlar alım aşamasındadır. Bu çerçevede yaklaşık 160 bin TL değerindeki 2 ve 4 boyutlu Ultrasonografi cihazlarının hastanemiz bünyesinde bölge halkının hizmetine sunulmasını büyük memnuniyetle karşılıyorum” dedi.