Ataşehir Memorial Tıp Merkezi İç Hastalıkları Bölümü Uzmanları, “Kışın hasta olmamak için dikkat edilmesi gerekenler” hakkında bilgi verdi.
BU DÖNEMDE YAPMAMIZ GEREKEN EN ÖNEMLİ ŞEY; DÜZENLİ BİR HAYAT SÜRMEKTİR
Hava sıcaklıklarındaki ani yükselme ve düşmelere vücudumuz hemen uyum sağlayamaz. Bu uyumu sağlamak için çalışırken yorulur ve bağışıklık sistemi zayıflar. Bu nedenle ilkbahardan yaza geçerken ya da şu anda olduğu gibi sonbahardan kışa geçerken daha çok hastalanırız. Kendimizi, yorgun, mutsuz hissedebiliriz. Eklem ağrıları, baş ağrıları olabilir. Kışın daha çok hastalanmamızın nedeni soğuk değildir. Soğuk sadece solunum yollarını hassaslaştırarak, viral ya da bakteriyel enfeksiyonların ortaya çıkışını hızlandırır. Bu nedenle solunum sistemini ilgilendiren her tür hastalık nezle, grip, farenjit, sinüzit, bronşit, zatürree kış aylarında daha fazla görülür.
ÖZELLİKLE ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR RİSK ALTINDA
Bebekler ve küçük çocuklar, 65 yaşın üstündekiler, sigara içenler, astımı, diyabeti, kalp rahatsızlığı olanlar kış aylarında daha çok risk altındadır. Bu grup, hem daha sık hastalanır, hem de hastalıkları daha ağır seyreder. Bu nedenle kış ayına hazırlanmaya çalışan vücudumuza ve bağışıklık sistemimize yardımcı olmamız gerekir. Bu aylarda öğün atlamamaya, 3 öğün düzgün ve dengeli beslenmeye, bol sıvı almaya, en az 8 saatlik düzenli gece uykusunu uyumaya dikkat etmeliyiz. Bu dönemde alkol alımının sınırlandırılması yararlı olacaktır.
MUTLAKA C VİTAMİNİ DESTEĞİ ALIN
Yapılan çalışmalar B, C vitamini ve potasyumdan zengin beslenmenin hem yorgunluk hissini azaltmada hem de hastalıklardan korumada yardımcı olduğunu göstermiştir. B ve C vitamini, meyve ve sebzelerde bolca bulunur. Muz, patates gibi gıdalar ise potasyum açısından zengindir. Bunları soframızdan eksik etmemeye özen göstermeliyiz. İlave olarak günlük 1000 mg C vitamini desteği kullanılabilir.
KIŞ AYLARI SİGARAYI BIRAKMAK İÇİN DE GÜZEL BİR FIRSAT
Halen sigara içiyorsak, bu sonbahar bırakmak için güzel bir fırsat olabilir. En azından evde, çocukların yanında ve kapalı alanlarda içmemeye özen göstermeliyiz. Hava soğuk diye evimizi havalandırmaktan vazgeçmemeliyiz. Her gün bulunduğumuz mekanları havalandırmalıyız.
KAT KAT KALIN GİYSİLERDEN KAÇININ
Diğer önemli bir faktör, bizi soğuktan koruyacak ancak terletmeyecek tarzda giyinmektir. Bu nedenle kalın tek bir kat giysi yerine daha ince birkaç kat giyinmeyi öneriyoruz. Özellikle baş bölgesi, el ve ayaklar, burun ve kulak gibi vücudun uç kısımlarını sıcak tutmaya çalışmalıyız. Su geçirmeyen ayakkabı, bere, eldiven ve kaşkol kullanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Soğuktan korunacak şekilde giyinip açık havada yapılacak yürüyüşler kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.
SELAMLAŞMALARDA ÖPÜŞMEKTENSE TOKALAŞMAYI TERCİH EDİN
Solunum yolu enfeksiyonu geçiren çalışanların ya da öğrencilerin iyileşene kadar okula, işyerlerine ve birçok insanın bir arada bulunduğu kapalı mekanlara gitmekten ve toplu taşıma araçlarını kullanmaktan kaçınmaları önemlidir. Bu önlemler enfeksiyonun sağlam kişilere bulaşmasını engeller. Selamlaşmalarda öpüşmek yerine sadece el sıkışmak ve ellerimizi sık sık sabunlu su ile yıkamakta hastalıklardan korunmada bize yardımcı olur.
GRİP AŞISI HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN ÖNEMLİ BİR YÖNTEMDİR
Özellikle kış aylarında- solunum yolunu ilgilendiren şikayetleriniz olduğunda hele ki bunlar 48 saatten uzun bir süre devam ediyor ve aldığınız birtakım önlemlerle ( istirahat, vitamin, ağrı kesici gibi) düzelmiyorsa doktora başvurmanız gereklidir. Çok sık grip olanlar, çok ağır grip geçirenler, astımı, diyabeti, kalp rahatsızlığı olanlar ve 65 yaşın üstündeki kişilere grip aşısı olmalarını öneriyoruz. Aşının herhangi bir yan etkisi yoktur. Çocuklar dahil herkese uygulanabilir. Sadece yumurta alerjisi olanlara grip aşısı yapılmaması gerekir. Aşının koruyuculuğu %80'dir.