İnme veya iskemik beyin-damar hastalığı, merkezi sinir sistemine giden damarların tıkanması sonucu ortaya çıkar. Uzmanlar, 'inme'de ilk 3 saatin hayati önem arz ettiğini belirtiyor.
Tıkayıcı inmeyle ilgili olarak ilk 3 saatte yapılan pıhtı eritici tedavinin kanıtlanmış en önemli tedavi olduğunu vurgulayan Uzman Dr. Faik İlik, ilk 3 saat içinde başvuran hastalarda felcin önlenebileceğini hatta özürsüz düzelme şansının olduğunu kaydetti.
Hastaların bu tedaviyi uygulayabilecek merkezlere ulaştırmanın da önemli olduğunu söyleyen İlik, tedavide dünyada ilerlemeler olmasına rağmen Türkiye'de bazı birimlerin teknik ve personel donanımı olmasına rağmen bu tedaviyi henüz uygulayamadığını ifade etti. İlik, "Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp ritim bozukluğu, sigara kullanımı beyin damar tıkanıklığı için en önemli risk faktörlerindendir. Bacakta kolda uyuşukluk, güçsüzlük, konuşma bozukluğu, çift görme ve denge kaybı ise beyin damar tıkanıklığının en önemli belirtilerindendir. Bu belirtilerin başlaması ile birlikte acil olarak bir hastaneye başvuru çok önemlidir. İlk 3 saatte başvuran hastaların tedavi ile felç kalması önlenmekte hatta hayatı kurtulabilmektedir." diye konuştu.
ANİ GÖRÜLEN BELİRTİLERE DİKKAT
Dr. İlik, "İnme bulguları, özellikle bir vücut yarısındaki ani gelişen yüz, kol veya bacakta uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük, bilinç bulanıklığı veya bilinç kaybı, bir ya da iki gözde ani görme kaybı, görme azlığı, konuşma bozukluğu veya konuşamama şeklinde görülür. Burada anahtar nokta belirtilerin aniden ortaya çıkmış olmasıdır. Bu belirtiler ortaya çıktığı anda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor." ifadesini kullandı.
Konuyla ilgili daha önce birçok bilimsel çalışmaya imza atan olan Dr. İlik şunları kaydetti: "İnme geliştikten sonra erken tanı konulması ve tedaviye başlanması büyük önem taşıyor. Damar tıkanıklıklarında en önemli yöntem, trombolitik (pıhtı çözücü) ilaç tedavisidir. Bu ilacın verilmesi için en önemli nokta ise hastanın ilk 3 saatte doktora başvurmasıdır."