Gebelik döneminde bebeklerde oluşabilecek birçok anomali vardır ve bunların erken teşhis edilebilmesi için ultrason büyük önem taşır! Gebelik ve jinekolojik taramalarda; bebeğin gebelik haftasına uygun gelişimi değerlendirilir, plasentanın yerleşimi belirlenir ve varsa dış gebeliğin erken tanısı yapılır, yumurtalık tümörleri, kist, polip ve miyomların teşhisi yapılır. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı’ndan, Yrd. Doç. Dr. Hatice Ayça Ata Korkmaz, ultrasonun anne ve bebek için tıbbi gerekliliğinin yanı sıra anne-baba adayları için unutulmaz bir deneyim olduğunu da vurguluyor ve kontrollerin düzenli olarak yapılmasının büyük önem taşıdığının altını çiziyor.
Gebelik döneminde bebeklerde birçok anomali oluşabilir ve bu yüzden düzenli olarak ultrason taramaları yapılması gerekir. Bu anomaliler arasında; bebeklerin omurgasında oluşan açıklıklar, beynin kemik yapısındaki eksik gelişme, beynin dışarıya fıtıklaşması gibi santral sinir sistemi ile ilgili problemler, yarık damak ve yarık dudak anomalileri (down sendromu gibi kromozomal anomalilerde bebeğin özellikle de yüzü olmak üzere fiziksel görünümünün izlenmesi), bebeğin el ve ayaklarıyla ilgili anomaliler, karın ön duvarında olan defektler sonrasında batın organlarının dışarıya fıtıklaşması gibi yaşamı tehdit edici anomaliler yer alır. Ultrasonla bu anormallikler takip edilir ve böylece hem doktor hem de ebeveyn doğumda ve sonrasında gerekli önlemleri alma şansı yakalar.
Anomali durumlarının tespiti için oldukça önem taşıyan ultrason; gelişen teknoloji ile üç boyutlu ve eş zamanlı renkli görüntüler sağlayarak, anne babaların, hamileliğin 3. ayından itibaren bebeklerinin fotoğrafına ve hareketli görüntülerine kavuşmalarını sağlar. 4D ultrasonun en büyük farkı, bebeğin gerçek zamanlı hareketlerinin izlenebilmesine olanak vermesidir.
Gebelik ve jinekolojik taramalarda; bebeğin gebelik haftasına uygun gelişimi değerlendirilir, bebeğin cinsiyeti erken dönemlerde belirlenir (14. haftada), çoğul gebeliklerin ayrıntıları değerlendirilir, erken haftalarda rahmin yapısal problemlerinin tanısı gerçekleşir, plasentada oluşabilecek anomalilerin saptanması (kanama, ayrılma, yaşlanma, tümör vs.) sağlanır, plasentanın yerleşimi belirlenir, (doğumun şeklinin belirlenmesi açısından önemlidir), dış gebeliğin erken tanısı yapılır, yumurtalık tümörleri, kist, polip ve miyomların teşhisi mümkün kılınır. Gebelik seyrinde ultrason taramaları da belli aralıklarla yapılmalıdır. Ebeveynler bu taramaların 5.-6. haftasında, erken gebeliğin ve fetal kalp atımının tespitine, 11-14. haftasında, ense kalınlığının ölçülerek varsa bazı anomalilerin ekarte edilmesine, 18.-20. haftalarda, riskli gebeliklerin saptanmasına, 30.-32. haftalarda, fetal gelişmenin ve fetal iyilik halinin değerlendirilmese tanıklık eder.
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı’ndan, Yrd. Doç. Dr. Hatice Ayça Ata Korkmaz gebelik üzerine; “Heyecan ve sevinç içindeki bir anneye bebek hakındaki olumsuzlukları söylemek zorunda kalmak bizim için kabus gibi bir şey. Ne var ki annenin yaşayacağı zorlu doğum sürecinin ardından bebeğinin yaşama tutunamaması çok daha büyük bir travma olmakta. Yaşananların miadında bir doğum sonrası bebeğini kaybetmenin anneye yaşatacağı maddi-manevi sıkıntı ile boy ölçüşemeyeceği de muhakkak. İşte bu nedenlerden dolayı gebelerdeki anomali taraması mutlaka yapılması gereken önemli bir uygulamadır.” Açıklaması ile gebelikte ultrasonla görüntülemenin önemine bir kez daha dikkat çekiyor.