Vücutta kemiklerle ve kaslarla oldukça iyi şekilde korunan böbrekler, ürolojik hastalıklar ve dahili böbrek hastalıklarıyla insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ederek, kişinin diyaliz makinesine bağlı kalmasına veya hayatını kaybetmesine neden olabilir.

Kronik böbrek yetmezliği geliştiğinde hastaların hayatta kalabilmesi için “böbrek nakli” ya da “kronik diyaliz” gibi hastanın yaşam kalitesini ileri derecede bozan ve oldukça maliyetli tedaviler gerekir. Bu nedenle hastalık kronikleşmeden erken evrelerde teşhis konması büyük önem taşır.

YDÜ Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Ali Ulvi Önder’in yaptığı açıklamada; erken evrelerde tanı güçlüğü nedeni ile düzenli taramaların yapılması son derece önemli olduğunu ve riskli bireylere yönelik etkin tarama ile hastalığın ilerlemesinin önlenebileceğini belirtti.

Böbrek yetmezliğinin kronikleşmesini önlenmek için, düzenli egzersize, sağlıklı beslenmeye ve ideal vücut ağırlığını korumaya, tuz kısıtlamasına, obeziteye engel olmaya ve yeterli miktarda su tüketimine dikkat edilmelidir. Tansiyon yüksekliği, kalp-damar ve şeker hastalığı gibi kronik böbrek hastalığı için yüksek risk oluşturan hastalıkların tanı ve tedavisi yapılmalıdır. Böbrek yetmezliği ürolojik hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkabileceği için idrar akımına engel olan durumlar ve enfeksiyon, kısa ya da uzun sürede böbrek fonksiyonunun bozulmasına neden olur. Ürolojik hastalıklar genellikle tek böbreği tutarken; kronik böbrek yetmezliği gelişmesi için iki böbrekte de veya tek böbrekli hastalarda kalan böbrekte fonksiyon kaybı oluşması gerekir.

Her iki böbreği de riske sokan ürolojik hastalıklar arasında; prostat hipertrofisi, prostat kanseri, doğumsal anomaliler (posteriorüretralvalve-PUV, distalüretralstenoz), travmatiküretra darlığı ve üretra tümörleri sıralanabilir. Birçok ürolojik hastalık kronik böbrek yetmezliği için risk oluşturur. Erken tanı ve uygun tedavi ile bu hastalıkların büyük çoğunluğunun kronik böbrek yetmezliğine dönüşmesi önlenebilir ya da süreç yavaşlatılabilir. Ürolojik böbrek hastalıklarının tanısı göreceli olarak daha kolaydır. Basit idrar analizi ve üriner sistem ultrasonografi muayenesi ile pek çok hastalığın tanısı düşük maliyetle ve komplikasyon riski olmadan konulabilir, bu nedenle tüm hastalıkların erken teşhisi için doktor kontrolü son derece önem taşır.