Depremleri önceden haber verebilme konusunda son aşamaya vardık. Eylül ayında GeoCosmo başkanı Dr Freund beraberinde küçük bir heyetle Bodrum ve İzmir e geliyor… Amacımız sadece Türkiye de değil bütün dünyada gerek GeoCosmo gerekse Türk bilim adamlarının yapacağı başarılı araştırmalarıyla tarih yazmak olacaktır.
‘Bir vatana mensup olmak bir aileye mensup olmak gibidir’ düşüncesine sahip olan kişilere katılıyorum.
Aile içerisinde çoğu zaman değişik ülkelerden değişik kökenli fertlerin de bulunması ne denli doğalsa, bir ülkede bu olasılık tabii ki çok daha fazladır. Yeter ki aile içerisindeki anlayış, sevgi ve barış ülke içerisinde de tatbik edilsin.
Şimdi diyeceksiniz ki neden bütün bu didaktik cümleler?
Ben dünyanın en güzel ülkesi olan Türkiye nin en güzel şehri olan İstanbul un en güzel semti olan Moda semtinin en meşhur caddesi olan Moda caddesinde özel bir klinikte gözlerimi açtım ve dünyanın hangi ülkesine gittiysem bunu gururla söyledim.
Bu TÜRK olarak olarak, vatanımın spor, sanat ve bilim dallarında dünyada tarih yazmasını canı gönülden arzu ediyorum.
1970 senesinde daha 16 yaşındayken Gediz depremi öncesi keşfettiğim iyonize bulutlar bugün NASA da inceleniyor ve NASA hocaları tarafından kurulan tam dört adet GEOCOSMO bilimsel şirketlerin hepsinde hem Başkan yardımcısıyım, hem yönetim kurulundayım hem de hissedarıyım.
Yine gururla belirtmek isterim ki, NASA da üç ay davetli olarak kaldığım zaman içerisinde projesini hızlandırdığım Global Earthquake Forecast System in yani Küresel Deprem Kestirme Sisteminin testlerinin Türkiye de yapılması için ısrar etmem ve sonuç olarak de testlerin İzmir deki Dokuz Eylül Üniversitesinde yapılmasına karar verilmesinde ön ayak olmamdır.
Bu sistem geçen aylarda Alaska nın Kodiak şehrinde büyük başarı elde etmiş ve deprem öncesi ‘’air ionization’’ aleti alarm vermişti. NASA World Wind Europa Challenge da birinci oldu.
Eylül başında bizim başkan ve az sayıdaki heyet ABD den Boduma gelecekler. Başkan Dr Freund ü Bodrum daki evimizde misafir ettikten sonra Dokuz Eylül de 3 gün toplanacağız.
Bir Türk olarak, Ege bölgesine yerleştirilmesi planlanan yer istasyonlarının maliyetlerini de Türk şirketler tarafından sponsorluk edilmesini canı gönülden arzu ediyorum. 10 istasyonun toplam ücreti yarım milyon dolar civarında olup, eğer Türkiye dünyada tarih yazmak istiyorsa o zaman sponsorluk konusunda adımını atmalıdır. Bu iş sadece sponsorlukta kalmayacaktır. İstasyonların üzerine sponsorların isimleri de yazılacak ve bu isimler dünyanın sonuna kadar tarihe geçeceklerdir.
Dahası da, araştırma şirketlerimizin bir tanesi olan GeoCosmo İnternational da da hisse sahibi olabileceklerdir.
Herhangi bir konsere rahatlıkla birkaç yüz bin lira ile sponsor olan şirket ve-veya şahıslar isimlerini ölümsüzleştirebileceklerdir.
Bu araştırma nedir?
Deprem Erken Uyarı denildiğinde deprem zaten meydan gelmiştir. Sadece 10 saniye içerisinde eğer bilgisayarlar doğru çalışırlarsa yangınlar önlenebilir, elektrikler kesilebilir. Lakin hayat kurtarılamaz.
Deprem Ön Sinyalleri ile erken uyarı denildiğinde, depremden birkaç gün önce veya sinyaline göre birkaç hafta önce depremlerin yeri, kuvveti ve zamanı belirtebilecektir.
İşte bu konuda test çalışmaları için NASA da yer istasyonlarını hazırladık. Bu her bir istasyonda birçok ‘sensor’lar mevcut, yani ‘ön sinyal kayıt aletleri’ mevcut.
Ayrıca NASA ya ait uydular ile diğer uydulardan veriler toplanacak ve bu verilerle beraber yer istasyonların verileri birleştirilip bilgisayarlarda bir araya getirilerek gerek İzmir gerekse NASA Ames deki laboratuvarlarda inceleneceklerdir.
Yanlış anlaşılmasın. Bu aletlerin zaten her biri tek tek incelenmiş ve dünyanın birçok ülkesinde araştırmacılar tek bir parametre ile çalışmalar yapıp uluslararası bilimsel makaleler yayınlamışlardır.
Bizim özelliğimiz bütün bu aletleri bir araya, yani tek bir istasyona toplayıp dünyada ilk kez deprem ön sinyallerini kaydetmemiz olacaktır.
Tekrar yazıyorum, Türkiye nin batısına test olarak en az 10 istasyon kurmamız lazım ve gerek maliyet gerekse istasyon donanımı, araştırmacıların maaşları vs ile yarım bilyon dolara ihtiyacımız vardır.
Deprem bir Milli davadır.
Bu konuda FARKINDALILIK çok önemli bir unsurdur.
Küçük bir Türk sermayesi ve bir Türk ediple dünyada tarih yazmayı kim istemez ki ?