ÖZGEÇMİŞ: Giresun ili Espiye İlçesinde 1966 yılında dünyaya gelen Dr. Aytekin ORAL, aslen Trabzon İli Beşikdüzü İlçesi Nüfusuna kayıtlı olup, İlk-Orta ve Lise Tahsilini Trabzon İl Merkezinde tamamladıktan sonra 1983 yılında Tıp Fakültesini kazanıp, 1989 yılında doktor olarak ilk mesleki görevine başlamıştır. 2001 yılı Şubat ayından bu yana Karadeniz Ereğli’de Op. Dr. ünvanı ile Üroloji Uzmanı olarak görev yapmaktadır. Halen Özel Ereğli Anadolu Hastanesinde çalışmakta olan Dr. Aytekin ORAL, evli ve 2 çocuk babasıdır.
Karadeniz Ereğli’de 13 yıldır Üroloji Uzmanı olarak görev yapan Dr. Aytekin ORAL’ın doktorluk dışında Paramedikal(Tıp Dışı) Hobileri Olduğunu Biliyor Muydunuz? Dr. ORAL’ın Paramedikal Hobilerinden Birinin Kuş Beslemek ve Üretmek Olduğunu Biliyoruz. Kuş Beslemek ve Üretim Aşamalarını Portre Ereğli Okurları İçin Değerlendirdik…
Evinizde Çok Sayıda Kuşlarınız Olduğunu Biliyoruz. Aynı zamanda İşinde Oldukça Başarılı Üroloji Uzmanısınız. Bir Doktor ve Kuş Nasıl Buluştu? Bugünlere Nasıl Geldi? Kısaca Değerlendirebilir miyiz?
Biz hekimlerin bu kadar yoğun çalışma karşısında yaşadığı en büyük sorunlardan biri de, yorgunluğumuzu giderecek kadar yeterince ruhen dinlenemeyişimizdir. Her gün ameliyat, poliklinik, hasta başı ziyareti derken haftanın yorgunluğu sadece hafta sonları yaptığımız istirahatle azalabildiği halde, bir türlü yeterli olamamaktadır.
Bu nedenle bazı arkadaşlarımız kendine paramedikal (tıp dışı) hobiler edinmiştir. Ve herkese göre bu keyif farklıdır. Benim paramedikal ilgilendiğim hobilerden biri de kuş beslemek ve üretmektir.
Eskiden gerek evim gerekse özel muayenehanemde, zaman zaman da ofis tutarak beslemekte olduğum kuşlarımı artık son 2 yıldır evimin bir köşesinde onlara özel ayrılan yerde beslemekte ve üretmekteyim. Bu merakım tahminimce 13-15 yaşlarında iken bile vardı. Üniversite, İhtisas ve sonrasında geçen süreyle yaklaşık 30-35 yıldır aynı sevgi, merak ve ilgi halen devam etmektedir. Zaman zaman sayıları 70-80 adeti bulan kuşlarım günlük yarım saat, bazı günler 1-2 saat özel zaman diliminde beni benden alıp ruhumu 13- 15 yaşlarımdaki heyecanıma indirmektedir.
En Çok Hangi Kuşları Seviyor ve Besliyorsunuz, Bunların Serüveni Nasıl Seyrediyor?
Aslında tüm kuşları çok seviyorum. (Halen Kanarya, Muhabbet Kuşu ve Afrika Papağanı beslemekteyim) Nasıl ki av kuşları varsa ve onlar av sezonu öncesinde besleniyor üremesine yardımcı olunuyorsa, evcil hayvanların da o kadar bakıma muhtaç olduğunu düşünüyorum. Düşünsenize bir kafeste doğan, orada yaşayan-üreyen ve doğada yaşaması mümkün olmayan bir canlıya hayatında ihtiyacı olan tüm her şeyi yaşatabilmek ne kadar kutsal bir hobi. Ben bu ilgimi en çok kanarya kuşlarında yaşıyorum. Onların beslenmesi, banyo temizliği, maması, haftalık sebze ve meyvesi derken haftada en az 1-2 kez kafes temizliği yaparım. Onlarla sohbet eder, fiziksel ve ruhsal yapılarını izlerim. Kümesimde (kuşların bulunduğu alan) bulunmam onların aktivitelerine engel olmaz. Ben yanlarındayken bile öterler, banyo yaparlar, mama yerler hatta çiftleşirler bile. Kış mevsimi bitince Mart- Nisan ayları gibi artık çiftleşmeye hazır olduklarını anladığım anda her kuşa uygun eşi seçerim. Onları önce komşu kafeslere koyarak flört etmelerini sağlarım. Anlaşabildiklerini anladığım anda on-onbeş günlük bir süreden sonra artık çiftleşebilecekleri uygun kafeslere koyarım. Dişi kuş yuvayı özenle yapar ve süsler. Bir hafta –on gün sonra ilk yumurta yuvada görünür. Her gün bir adet olmak üzere 3-5 adet yumurta yaparlar. Ama en güzel ve mutlu an 14. gün ilk yumurta kırılır ve yavru çıkar. Yavrular için özel mama (yumurta, süt, bisküvi, bal ve irmikten oluşan)hazırlar ve onların hızla ve sağlıklı büyümelerine yardımcı olurum. Bir ay sonra baba kuş tekrar çiftleşmek istediği için dişi kuşu yavrulardan kıskanır ve yavru kuşları dövmeye başlar. Artık yavruların ayrılma vakti gelmiştir. Ağustos ayına kadar toplam 3-4 kez bu çiftleşme sürer gider. Sonrasında artık eşlerin dinlenme vakti gelmiştir. Bütün dişi ve yavru kuşlar salma denilen büyük kafeslere konularak dinlendirilir, beslenir, bir sonraki eş dönemine hazırlanır.
Kanarya Kuşlarının Belli Başlı Çeşitleri Olduğunu Biliyoruz. Özellikle Beslediğiniz Bir Tür Var mı? Bu Konuda neler Söyleyeceksiniz?
Sizin de söylediğiniz gibi kanaryaların çok çeşitleri var. Ötüm ve renk kanaryaları dışında ırk kanaryaları daha çok ilgimi çekmiştir. Bunların içinde Border Cinsi , Norviçh Cinsi ve Yorksihire Cinsi Kanarya severek ilgilendiğim ve bu güne kadar bakım ve üretimini yaptığım Kanarya Cinslerdir. Çok çeşit kuş bakmak ve üretmenin bana bu konuda yeterince tecrübe kazandırdığını düşünüyorum. Kanaryaların hastalığı, beslenmesi, eşleşmesi, bakım ve üretimi bu sürede kazandığım en büyük tecrübelerdir. Ancak zaman içerisinde çok fazla cins yerine tek bir cins kanarya bakmanın daha sağlıklı ve aranan vasıflarda istenilen kuş üretimimi artırdığını gördüm. Bu nedenle son 10 yıldır sadece Yorksihire Cinsi Kanarya beslemekte ve üretmekteyim. Anavatanı İngiltere olan bu kuşlar aslında belki de kanaryalar içerisinde üretilmesi en zor kuşlardır. Çoğu zaman yavrularını bakıcı olarak adlandırdığımız diğer kuşlara baktırır ve büyüttürürüz. Boyları 17-20 cm arasında değişen, bulunduğu kafesi dolduran Yorksihire Cinsi Kanaryalar sarı, yeşil, beyaz, kula ve ahrac renkte olabilmektedir. Her şeye rağmen diğer hayvan cinslerinde de aranan ortak vasıflardan biri estetik ve asillik olduğu gibi Yorkshire kanaryalar da bana sınıfının en estetik ve asil duruşlu kanaryaları olarak görünmüştür.
Kanarya Kuşu Besleyenlere, Kanarya Kuşuna İlgi Duyanlara Ne Söylemek İstersiniz?
Kanarya bakım ve üretimi yapmak isteyen arkadaşlarım ilk önce hangi ırkı besleyeceğine karar vermeli. Eğer amaç kus bakım ve yetiştiriciliği yapmak ise farklı türler yerine, sadece bir veya iki ırk yetiştirmek daha mantıklı olacak ve başarınıza yardımcı olacaktır. Farklı türdeki kuşları beslemek her ne kadar tecrübelerinizi artıracak olsa da yine de siz az ve öz ile ise başlayın. Sağlıksız kuşlar sizleri bu işten küstürebilir.
Hiç bir zaman niye bu hobiyi seçtiğinizi unutmayın. Genellikle büyük çoğumuz kuş sevgisi ile bu işe baslarız. Rahatlayabildiğimiz, günün yorgunluğunu atabildiğimiz keyifli bir hobiyi ticarete dönüştürecek olursak gerçek görüş açımızı kaybedebiliriz. Son olarak şunu da unutmamalıyız ki şampiyon üreticiler bile bir zamanlar acemiyiydiler ve hep aynı sorunları, aynı endişeleri taşıyarak şimdiki pozisyonlarına ulaştılar. Hepimiz yeni başlayanlara destek olarak kuş severliğin herkesin çok hoşlanacağı bir hobi haline gelmesini sağlayabiliriz.