ÖZGEÇMİŞ
“Ben 1955 yılında Sinop/Erfelek’te doğdum. Doğup büyüdüğüm köyde ilkokulu bitirdikten sonra Erfelek’te babama ait doğrama atölyesinde birkaç yıl marangoz çıraklığı yaptım. 1971 yılında Almanya’ya gittim. Ben Almanya/Münih’te çalışmakta iken ailem Kdz. Ereğli’ye geldi ve yerleşti. Ben de 1972 de yıllık iznimde Karadeniz Ereğli’ye geldim ve evlendim. 1975 yılında Almanya’dan kesin dönüş yaparak Erdemir’de bir yıl çalıştım. 1976 da askere gittim. Askerlik dönüşü 1979 da Erdemir’de yeniden çalışmaya başladım ve 2000 yılında emekli oldum. Erdemir’de çalışmakta iken dışardan bitirme sınavlarına girerek önce Zonguldak Atatürk Ortaokulunu ardından Zonguldak Fener Lisesini bitirdim. Daha sonra Açık Öğretim İşletme Fakültesi İş İdaresi Bölümüne girdim. Fakülteyi bitiremedim 2. sınıftan terk ettim. Pekiyi derecede Almanca bilmekteyim, şairim. Evliyim, biri kız dört çocuk babasıyım, Karadeniz Ereğli’de yaşamaktayım.”
Günümüzde yerelde sanat icra etmek ve kendini bu şekilde ifade etmek o kadar zor ki. Birde şiir yazıyorsanız iyice zor bir hal alır bu. Şiir yazmakta zordur, yazılan şiiri dinleyiciye sunmak; yani okumak da zordur vesselam. İşte şimdi size tanıtacağımız Ereğlili Şair/Ozan Ramazan bey hem iyi şiir yazdığı gibi hemde tok sesi ile dinleyenleri mest edebiliyor...
Şiire Olan İlginiz Nasıl Başladı, Bugünlere Nasıl Geldiniz?
Şiir yazmaya 1984 yılında başladım. Önceleri şiir okumayı severdim. Şair ayrımı yapmadan elime geçen her şiiri zevkle okurdum. Şiir yazdıkça kendimi geliştirdim. Erdemir bülten ve dergilerinin birçok sayısında şiirlerim yayınlandı. Şiir ve slogan yarışmalarında çok defa başarılı oldum, büyük küçük ödüller aldım. Emekli olduktan sonra da Karadeniz Ereğli’de yerel gazetelerde şiir yazıp yayınlamaya devam ettim. Halen Ereğli Yenihaber gazetesindeki şiir köşemde şiirlerimi okurlarımla buluşturmaktayım.
Neden Şiir?
Yazılı anlatımı çok sevmekteyim. Duygu ve düşüncelerimi şiirle açığa vurmak şiir yazmak ve seslendirmek benim için bir zevk. Henüz şiir kitabı yayınlayamadım, yakın zamanda bu eksiğimi tamamlamak niyetindeyim.
Şiir Sizce Nedir?
Her ne kadar şiirin tanımı farklı kişilerce farklı farklı yapılıyorsa da, şiirin sözlükteki tanımı şöyledir: İnsanda en yüksek duygu ve izlenimleri uyandıran ölçülü ve kafiyeli yazım, manzumedir.
Ne Tür Şiirler Yazmaktan Hoşlanıyorsunuz?
Her türlü şiir yazmaktayım, övgü, yergi, eleştirel. Kısacası sevdiğime de, kızdığıma da yazıyorum.
Etkilendiğiniz Yerli/Yabancı Şairler Var mı?
Şu şairin şiirlerini seviyorum, şunları sevmiyorum diyemem. Ölçülü ve kafiyeli şiirler tercihimdir. Kendim de o tarz yazıyorum.
Karadeniz Ereğli’deki Sanat Çalışmalarını Özellikle Şairlerimizin Çalışmasını Nasıl Buluyorsunuz? Sizce Yeterlimidir? Yeterli Değil ise Önerileriniz?
Karadeniz Ereğli’de kentimizin ekonomik gelişmişliğine oranla sanatsal çalışma ve etkinlikler son derece zayıf ve cılız kalmaktadır. Bana göre yöremizde sanat adına kim ne yapıyorsa kendi alanlarında bir araya getirilmeli, yarışmalar, etkinlikler düzenlenmeli. Başarılı olanlar ödüllendirilmeli, özendirilmeli, teşvik edilmeli. Aksi halde yöremizde sanat gelişmez, körelir, sanatçı da yetişmez. Bu çalışmaların öyle pahalı, maliyetli, külfetli olacağını sanmıyorum. Bu meseleyi yerel yöneticilerin dikkatine sunuyorum.
Gençlerin Şiire Olan Meraklarını Biliyoruz. Yeni Nesil Şiir Yazmaya Başlayan Gençlere, Yetişkinlere Önerileriniz?
Sokakta rastladığımız birçok insanda biraz şairlik vardır. Bazıları ben de şiir yazıyorum, şiir defterim var der. Hatta üç kitap çıkarttım, beş kitap bastırdım diyenlere de rastlarız. Bir dörtlü oku da dinleyelim dediğimizde şimdi hatırımda yok derler. Üç kitap çıkartmış, beş kitap bastırmış birinin nasıl olurda bir dörtlüsü ezberinde olmaz diye sormadan edemiyorum. Ben henüz kitap falan bastıramadım ancak yirmiye yakın şiirim de ezberimde vardır. Şiirde herkes kendi tarzını beğeniyor. Ben ölçülü ve kafiyeli yazıyorum. Bazıları da serbest yazıyor. Önemli olan şiirde ne dendiği, ne anlatılmak istendiği, ne mesaj verildiği okuyucu tarafından kolayca anlaşılmasıdır. Yoksa ben duygularımı, düşüncelerimi yazdım anlayan anlasın diyerek şiir yazılmamalı. Okuyucu şiiri okuduğunda ne dendiğini, ne anlatıldığını, ne mesaj verildiğini kolayca anlamalı. Öyle üç kitap çıkartmış, beş kitap bastırmış olanın da ezberinde birkaç şiiri olmalı. Ben şiir yazmayı da, okumayı da seviyorum. Gençlere şiirle ilgilenmelerini de tavsiye ediyorum. Duygu ve düşüncelerini sanatlarıyla açığa vurabilenlerin özgüvenleri her zaman daha yüksek seviyede oluyor, psikolojik olarak daha rahat oluyorlar. Her zaman neşeli ve keyifli oluyorlar. Hoş vakit geçiriyorlar, huzurlu yaşıyorlar. Öyleyse yaşasın şiir, yaşasın sanat.